Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12421 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13630 - Esas Yıl 2015





İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/08/2015NUMARASI : 2015/38 D.iş Esas – 2015/38 KararDAVACI : H.. S..DAVALI : H.. M.. B..REDD-İ HAKİM TALEPEDEN FER'İ MÜDAHİLTEMLİK ALACAKLISI : E.. Ö..Taraflar arasında görülen dava sırasında alacağı temlik alan - feri müdahil tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi alacağı temlik alan - feri müdahil vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RTaraflar arasında görülen dava sırasında, alacağı temlik alan davalı vekili tarafından sunulan 14.07.2015 tarihli dilekçede özetle; [...hâkimin reddine ilişkin yapılan 09.07.2015 tarihli dilekçeden sonra, hâkimin aynı gün yapılan duruşmada tarafsızlığını şüpheye düşüren eylemlerde bulunduğunu, bu tarihli duruşmada; HMK'nın 42/2. maddesine aykırı davranarak işin esasına girdiği, hâkimin reddi talebinden dolayı ancak gecikmesinde sakınca olan işleri yapabileceği halde; hâkimin bu hükmü kötüye kullanarak 2 nolu ara kararda, "Davacının dava sebebi olan hile ve bedelsizlik iddiasının ispatlandığı ve bu doğrultuda delil toplanmasına yer olmadığı..."şeklinde ara karar vererek davacının dava dilekçesinde talep ettiği hususla ilgili olarak kabul kararı verdiğini açıklamış olduğunu, hâkimin kanunen gerekmemesine rağmen davadaki görüşünü açıkladığını, red süreci sonuçlanmamışken HMK'nın 42/2. maddesi gereği ancak gecikmesinde sakınca olan hallerde davaya bakabilecekken, ihtiyati tedbirin devamına karar verdiğini, davacı lehine olan işlemlerin hâkim tarafından re'sen yapıldığını, red süreci nedeni ile hâkimin Adalet Komisyonu Başkanlığına durumu bildirerek yeni hâkim görevlendirilmesinin istenmesine yönelik taleplerinin hâkim tarafından duruşma tutanağına geçirilmediğini, buna ilişkin baro tarafından görevlendirilen avukatlarca tutulan gözlem tutanağı olduğunu, hâkimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli sebeplerin bulunması ve davada görüşünü açıklamış olması sebebi..." redd-i hâkim talebinde bulunmuştur.Reddedilen hâkim tarafından red talebinin reddi yönünde görüş bildirmesi üzerine, dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hâkim talebinin esastan reddine, 21.05.2015 ve 09.07.2015 tarihinden sonra 3. kez ve kötüniyetli olarak yapılan 14.07.2015 tarihli reddi hakim talebi nedeni ile, reddi hâkim talep eden E.. Ö..'un takdiren 5000.-TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin verilen karar; feri müdahil - temlik alacaklısı E.. Ö.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyanın incelenmesinde; H.. S.. tarafından, borçlu olmadığının tesbiti ve takibin iptaline karar verilmesi istemli davanın 10/11/2014 tarihinde açıldığı, İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğünün 2014/14323 E. sayılı dosyasında yer alan 23.07.2014 tarihli alacağın temliki sözleşmesiyle H.. B..'nin borçlu H.. S..'den olan alacağını E.. Ö..'a devrettiği, alacağı temlik alan E.. Ö..'un vekili aracılığıyla, 30.04.2015 tarihinde yapılan "ön inceleme duruşması"ndan itibaren "mahkemenin kabulüyle fer'i müdahil olarak" davada yer aldığı anlaşılmaktadır.Alacağın temliki, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 183 ve 194. maddeleri arasında düzenlenmiştir.Alacağın temliki ile alacak hakkı bunu devralan 3. kişiye geçer. Böylece devralan daha önce temlik edene ait olan alacak hakkını kesin olarak iktisap eder; bunun üzerinde “tasarruf etme” yetkisini kazanır. Temlik eden alacaklının da bu aşamadan sonra artık tasarruf hak ve yetkisi bulunmadığından (kalmadığından) bu alacağa dayalı olarak herhangi bir hukukî işlem yapması mümkün değildir. Bu durumda temlik işlemi ile temlik eden, borç ilişkisinden çıkar ve onun yerine alacaklı sıfatıyla alacağı devralan 3. kişi geçer. Alacakla ilgili her türlü (dava açma, takip yapma, temlik etme... gibi) hukukî işlemler bu 3. kişi tarafından yapılır.Somut olayda; alacak üzerindeki tasarruf yetkisi, takibe başlandıktan sonra dosya alacağını temlik alan E.. Ö..'a geçmiş olup, temlik eden H.. B..'nin alacak üzerinde artık tasarruf hak ve yetkisi kalmadığından, davada husumetin E.. Ö..'a tevcih edilerek devam edilmesi gerekmektedir. Mahkemece, E.. Ö..'un davada fer'i müdahilliğine karar verilmesi, taraf sıfatı bakımından önem taşımayıp, E.. Ö..'un, vekili aracılığıyla, 30.04.2015 tarihinde yapılan "ön inceleme duruşması"ndan itibaren davada yer aldığı da gözetilerek, davadaki taraf sıfatı durumunun mahkemece (HMK m. 124 hükümleri de nazara alınarak) yeniden değerlendirilmesi gerekir.Bilindiği üzere, hâkimin tarafsız kalamayacağı varsayılan veya tarafsızlığından kuşku duyulabilecek hallerde, hâkimin kendi mahkemesinin yetki ve görevine giren belli bir dayaya bakamayacağı (bakmasının yasak olduğu) (HMK m.34) kabul edilmiştir. Buna karşılık, hâkimin reddi halleri kanunda belirtilmiş (HMK m.36) ise de, bu belirtme (sayma) tahdidi değildir. Bu ve buna benzer hallerde, hâkimin tarafsızlığından kuşku duyulmaktadır; fakat, burada hâkimin davaya bakması yasak olmayıp, hâkim davaya bakmaktan çekilmek zorunda değildir. İleri sürülen ret sebebinin başka bir hâkim veya mahkeme tarafından incelenip kabul edilmesinden sonra, hâkimin o davaya bakamayacağı belli olur.İncelenen dosya kapsamına göre, alacağın temliki ve davada yer alması itibariyle davanın tarafı durumuna gelen E.. Ö.. vekilinin dilekçesinde hâkimin reddi için ileri sürülen hususlar, HMK’nın 36. maddesi kapsamında, hâkimin tarafsızlığından kuşku duyulmasını gerektirecek hâller olarak değerlendirilemez. Açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 10/12/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.