Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12401 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12380 - Esas Yıl 2013





İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Görevi yaptırmamak için direnme suçundaki tehdit unsurunun; muhatabının ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgu olması, fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku oluşturabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olmasının gerekmesi, tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili bulunmasının şart olmaması ve bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılmasının gerekmemesi, suça sürüklenen çocuğun görevli polislere söylediği kabul edilen "Maden küçük yer, size burayı dar ederim, ben kaçacağım, siz kovalayacaksınız, işiniz ne?" şeklindeki sözlerin objektif olarak mağdurlar üzerinde korku oluşturmaya elverişli olduğunun anlaşılması ve yakalama tutanağı içeriğinde suça sürüklenen çocuğun, müştekilere vurmaya çalıştığının belirtilmesi karşısında, tebliğnamede bu yönde bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş; yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Oluşa ve savunmaya göre; suça sürüklenen çocuk hakkında düzenlenen doktor raporunun içeriği de gözetilip, TCK'nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu cezanın hapse çevrilemeyeceği gözetilmeksizin, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/4. maddesine aykırı davranılması,T.C. Anayasasının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza MuhakemesiKanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik'in 8. maddesi gereğince, suça sürüklenen çocuk için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafiilerin ücretlerinin, dosyadaki bilgilerden mali geliri bulunmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu müdafii ücretlerinin de yargılama giderlerine dahil edilmesi,Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.