MAHKEMESİ : TOKAT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 30/07/2010NUMARASI : 2009/246-2010/185Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, paydaşı oldukları 2432 ada 3 parsel sayılı taşınmaza davalının haksız olarak müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuşlardır. Davalı, yaklaşık 15 yıldır dava konusu taşınmazı davacıların rızası ile kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının kayden davacılara ait taşınmazı haksız olarak kullandığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ile ecrimisile karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava ev ve dükkan niteliğindeki taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan deliller ile çekişme konusu taşınmazda paylı mülkiyet üzere dava dışı kişilerle birlikte davacıların miras bırakanı Ş..’nin kayden paydaş olduğu ve davalının taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının olmadığı ancak taşınmazı 15 – 20 yıldan beri tasarruf ettiği belirlenmek suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu yöne değinen davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak, davalının taşınmazı kullanmasına davacıların ve miras bırakanlarının uzun süre ses çıkartmamış olmaları aralarında Borçlar Kanununun 299. ve devamı maddelerinde öngörülen şifahi olarak ariyet sözleşmesi yapıldığı şeklinde değerlendirilmeli ve davalının fuzuli şagil olmadığı kabul edilmelidir. Aynı yasanın 304. maddesi hükmü uyarınca da dava açılmış olmakla sözleşmenin feshedildiği ve akte son verildiği başka bir anlatımla dava açılmakla verilen muvafakatın geri alındığı kabul edilerek ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken haksız işgalcinin taşınmazı kullanmasından dolayı taşınmaz malikine ödemekle yükümlü olduğu haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisilden sorumlu tutulamayacağı göz ardı edilmek suretiyle yazılı olduğu üzere ecrimisile de karar verilmiş olması doğru değildir. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin hacrın temyiz edene geri verilmesine, 25.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.