Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12301 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10887 - Esas Yıl 2013





Dava dilekçesinde, kayyım atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Özkan Sadık ta rafından temyiz edilmiştir.Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı, mirasbırakan Sadık mirasçılarının Karabük Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, davalıların davaya dahil olmadıklarını, mahkemece davalılara kayyım atanması için süre verildiğini belirterek davalılara kayyım atanmasını istemiş, mahkemece dava kabul edilmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; tapu iptali davasına bu davada davalı gösterilen mirasçıların katılmadığı anlaşılmaktadır. Olayları açıklamak taraflara hukuki niteleme hakime aittir. Türk Medeni Kanununun 640. maddesinde "Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir." hükmü düzenlenmiştir. Bu hüküm uyarınca elbirliği mülkiyetinde mirasçılar birlikte hareket etme zorunda olduklarından, anlaşamamaları halinde ya da aralarında uyuşmazlık bulunması halinde terekeyi temsil etmek ve tereke adına hareket edip işlem yapmak üzere terekeye temsilci atanır. Kayyım atanması ise aynı Yasanın 426, 427 ve 428. maddelerinde düzenlenmiş olup davalılar yönünden bu hükümlerde gösterilen koşullar gerçekleşmemiştir. Mahkemece; Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca yargılama yapılması, yasal koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesi, terekeye temsilci atanması davalarının tüm mirasçılara yöneltilmesi gerektiğinin gözetilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik hasımla ve yasa hükmüne aykırı olarak kayyım atanmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.