Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12300 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1653 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaHÜKÜM : Mahkûmiyetİlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Hükme esas alınan ve... Devlet Hastanesince düzenlenen 17.05.2011 tarihli raporda mağdurenin suç tarihindeki yaşının tespitine ilişkin bir belirleme yapılmadığı gibi, anılan raporda radyoloji uzmanının katılımının da bulunmadığı anlaşılmakla, tam teşekküllü bir hastaneden içinde radyoloji uzmanının da bulunduğu sağlık kurulundan rapor alınması, duraksama halinde Adli Tıp Kurumundan görüş alınarak mağdurenin suç tarihindeki gerçek yaşının bilimsel olarak saptanmasından sonra suç vasfının tayini ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan tayin edilecek cezada TCK'nın 109/3-f. maddesi uyarınca arttırım yapılıp yapılmayacağı hususlarının tartışılması gerektiği ve Adli Tıp Kurumu ... İhtisas Kurulunun 26.10.2011 günlü raporunda mağdurede "travma sonrası stres bozukluğu" tespit edildiği, tespit edilen bu bozulmanın iddia edildiği gibi bir cinsel saldırıya bağlı olarak olabileceği gibi, cinsel saldırı olmaksızın başka olay ve /veya olaylara bağlı olarak gelişen psikososyal stres ve çatışmalar sonucu da olabileceği, bunlar arasında ayırım yapılamadığı, adli tahkikat sonucu mahkemece cinsel saldırının gerçekleştiğinin sübutu ve tespiti halinde, ruh sağlığındaki mevcut bozulmanın cinsel saldırıya bağlı geliştiğinin kabulünün uygun olduğu bildirilmiş olup, mahkemece de suç sabit görüldüğü halde TCK'nın 103/2. maddesi gereğince hükmedilen cezanın aynı Kanunun 103/6. maddesince arttırılması gerektiği hususlarının gözetilmemesi,Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi ve yine hükümden sonra Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla aynı Kanunun 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının bir kısmını iptal etmesi karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 7/2. madde-fıkrasındaki, "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın, denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 30.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.