1- Dosya içindeki bilgi ve belgelerle, Nüfus Müdürlüğü'nden getirtilen yaşının düzeltilmesi istenenlere ait nüfus kayıt örneğinde; mahkemenin vermiş olduğu bu karar sonucu Ş.Y.'nin kardeşi D.Y. ile ikiz duruma geldiği anlaşılmaktadır. Doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalar diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki yaratmayacak şekilde karar vermek zorundadır. Somut olayda yargılama sırasında yaşının düzeltilmesi istenen Ş.. ile kardeşi D..'nin kız olduklarına dair herhangi bir bilgi ve belge ileri sürülmemiş, bu konuda herhangi bir araştırma da yapılmamıştır. Mahkemece her iki kardeşin ikiz olup olmadıkları araştırılmak üzere birlikte doktora sevki yapılıp rapor alınarak bu hususun açığa kavuşturulması ve ikiz olmadıklarının anlaşılması halinde mevcut kanıt durumuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,2- Yargıtayı'n yerleşik uygulamasına göre; bu tür davalarda, doğum tarihinin düzeltilmesi istenenin gerçek yaşının tespiti için tam teşekküllü bir hastaneye gönderilerek sağlık kurulu raporu aldırılması zorunludur. Mahkemece S.Y.'nını dışındaki doğum tarihlerinin düzeltilmesine karar verilenler yönünden S. Adli Tıp Şube Müdürlüğü Adli Tıp uzmanı tarafından düzenlenen tek tabip raporu ile yetinilmesi,3- Nüfus Müdürlüğü'nden getirtilen aile nüfus kayıt tablosu ve ekindeki doğum tutanağı içeriğinden yaşının düzeltilmesi istenilenlerden S.Y.'nını nüfusa 05.01.1994 doğum tarihli olarak kaydedilmiştir. S. Eğitim ve Araştırma Hastanesince verilen 30/03/2010 günlü sağlık kurulu raporunda kemik yaşının 18 ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir. Saptanan bu durum karşısında mahkemece S.Y.'nının nüfus kütüğünde 05/01/1994 olan doğum tarihinin rapora göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, Sağlık Kurulu raporu göz ardı edilip adı geçenin doğum yılının 1990 olarak düzeltilmesine hükmedilmesi,Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'un 428. Maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.