Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12274 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 10965 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : ŞARKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 31/05/2010NUMARASI : 2009/148-2010/82Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanları N. Ç. adına kayıtlı 2830 parsel sayılı taşınmaza davalı site tarafından su depoları, su motorları ,elektrik panoları vs. müştemilatlar kurulup, sabit olarak yerleştirilmek suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek; elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerinde bulunmuşlardır.Davalı, sitenin çok sayıda parselden oluştuğunu, çekişmeli taşınmazdaki müştemilatların ortak alanlara yerleştirilmiş olup, tüm sitenin ortak kullanımına yönelik olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalı sitenin çekişmeli taşınmaza depo, havuz , dolap koymak suretiyle kullanarak müdahale ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden: çekişme konusu 2830 parsel sayılı taşınmaza davacıların irsen malik oldukları; Tapu Sicil müdürlüğü tarafından davalı sitenin birden fazla parsel üzerine kurulu olduğu belirtilerek dava konusu parsel dahil 28 adet taşınmaz kaydının bildirildiği ve davalı Site Yöneticisi M.. K..'un da 2820 sayılı parselde malik olduğu anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidirki, davada yıkım isteği olduğuna göre, yıkımın sonuçlarından davalı siteyi oluşturan tüm kat maliklerinin etkileneceği kuşkusuzdur.O halde, kat malikleri arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu ve davalı site yöneticisinin aynı zamanda kat maliki olduğu gözetildiğinde, davada husumette yanlışlık değil, eksiklik söz konusudur..Hal böyle olunca, davalı siteyi oluşturan tüm kat maliklerinin davada yer almalarının sağlanması, ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde dedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK'nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.