Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12272 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 11362 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : LİCE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/05/2010NUMARASI : 2010/48-2010/66Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, dedeleri olan kök miras bırakan D.. (D..) P.. adına Ağustos 288/yok tarih ve no:56, cilt:1/124’de tapuya kayıtlı taşınmazın 1988 yılında idari yazı ile senetsizden davalı adına tescil edildiğini ve böylece çifte tapu oluşturulduğunu, ancak miras bırakana ait kaydın eski tarihli ve geçerli olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davalı İdare, davaya yanıt vermemiştir.Mahkemece, çifte tapu olduğu iddiasıyla iptali istenen tapu kaydında malik hazine olup, davalı İçişleri Bakanlığının mülkiyet hakkı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, tapu iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı tarafın tapulu taşınmazıyla ilgili olarak tek yanlı idari işlemle oluşturulan kaydın mükerrer olduğu ileri sürülerek, eldeki davanın açıldığı, iptali istenen tapu kaydında malikin hazine olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; kamu tüzel kişilerinin başında Devlet bulunur. Bakanlıkların, Devlet Tüzel Kişiliğinden ayrı ve bağımsız bir tüzel kişilikleri yoktur. Çünkü Bakanlıklar Devlet Kamu Tüzel Kişiliğinin organıdırlar. Fakat Bakanlıklar, Devlet tüzel kişiliğinin temsilcisi değil, organı oldukları için taraf ehliyetine sahiptirler. Bu nedenle davalının yanlış bakanlığa karşı açılmış olması davanın reddini gerektirmez. Çünkü davacının amacı Devlet tüzel kişiliğini dava etmektir. Devlet tüzel kişiliğini ilgilendiren davalarda temsil yetkisi Maliye Hazinesine aittir.Olayda, hasımda değil, organda (temsilcide) yanılma söz konusudur.Öte yandan, Devlet tüzel kişiliğinin (bakanlıkların) taraf olduğu davalar 5018 Sayılı Yasa uyarınca Hazine avukatları tarafından takip edilir. Onun için bir bakanlığa karşı dava açarken ilgili bakanlığın gösterilmesi yeterlidir. Hal böyle olunca; davacı tarafa organ da (temsilcide) yanılma nedeniyle dava dilekçesini açıklanan ilkeler doğrultusunda düzeltilmesi ve tebliğ ettirmesi için önel verilmesi, ondan sonra işin esası hakkında araştırma ve inceleme yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.