Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12268 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6820 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarıHÜKÜM : Çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkûmiyetİlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi.Kayden 03.09.2002 doğumlu olan mağdur ile zorunlu vekiline CMK’nın 238/2. maddesi uyarınca davaya katılmak isteyip istemedikleri sorulmamış ise de;5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, suçtan zarar gören mağdurun annesinin şikayetçi olup davaya katıldığı, mağdur zorunlu vekilinin de sanığın cezalandırılmasını isteyip mahkemece verilen hükmü temyiz etmekle açıkça katılma iradesini ortaya koyduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 sayılı Kararında da belirtildiği üzere mağdurun katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören mağdur ...'ın davaya katılmasına ve zorunlu vekili Av. ...'ın da katılan mağdur vekili olarak kabul edilmesine karar verildikten yapılan incelemede gereği düşünüldü: On bir yaşındaki mağdurun annesi katılan ... ile katılanın evinde altı yıl gayresmi birliktelik yaşayan sanığın iki buçuk ay kadar önce, ilişkilerini bitirerek evi terketmesinden sonra intikal eden olayda, mağdurun anal raporunda bulguya rastlanılmamasına, mağdurun soruşturmadaki ilk beyanı sırasında hazır bulunan ve katılan ....ile de görüşme yapan uzman adli psikolog ....'ın 12.11.2012 günlü raporundaki katılana ilişkin gözlem ve tespitlere, katılan ...'nın bu olayın intikalinden önce sanık hakkında hırsızlık suçundan bulunduğu şikayetin kovuşturmaya yer olmadığına dair kararla sonuçlanmasına, aşamalarda katılan tarafından eve dönmesini sağlamak amacıyla iftira atıldığına dair suçu inkara yönelen sanık savunmalarına, tanıkların beyanlarına ve tüm dosya içeriğine göre; sanığın savunmasının aksini gösterir mağdurun hiç bir yan delille desteklenmeyen soyut beyanından başka cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından, müsnet suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,Kanuna aykırı, sanık müdafii, katılan .... ile katılan mağdur vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sanık hakkında YAKALAMA EMRİNİN KALDIRILMASINA ve İNFAZIN DURDURULMASINA, bu yakalama emrine istinaden sanık cezaevine alınmış ise TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadığı halde takdirde derhal salıverilmesinin temini için mahalline müzekkere yazılmasına, 30.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.