Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1224 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2100 - Esas Yıl 2013





Taraflar arasındaki “maddi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Pamukova Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 19.01.2012 gün ve 2011/27 E.-2012/67 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar E.. Y.. ile E.. ve M..B.. Ş..’na velayeten kendi adına asaleten B.. Ş.. tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 01.10.2012 gün ve 2012/6927 E.-2012/10300 K. sayılı ilamı ile;(...Davacı vekili müvekkiline kasko sigortalı aracın, davalılardan (yargılama sırasında vefat eden eden) A.. Ş..’nun maliki, E.. Y..’un sevk idaresindeki aracın çarpması sonucu hasarlandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere sigortalıya ödenen 13.789,00 TL tazminatın 19.08.2010 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı E.. Y.., kusuru kabul ettiğini belirtip tazminat tutarına itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.Davalı A.. Ş.., davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulü ile 13.789,00 TL’nin 19.08.2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı E.. Y.. ile A.. Ş.. mirasçıları E.. Ş.., M..B..Ş.. ile B.. Ş.. tarafından temyiz edilmiştir1.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı E.. Y..’un tüm, A.. Ş.. mirasçıları E. Ş., M. B. ve B.. Ş..’nun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2.Dava, trafik kazası nedeniyle zarar gören aracın kasko sigorta şirketi tarafından zarar veren aracın sürücüsü ile işleten aleyhine açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.Trafik kazasında zarar veren taraf kusuru oranında meydana gelen gerçek zarar miktarından sorumlu olur. 6100 sayılı HMK’nın 266. maddesi gereğince “mahkeme, çözümü hukuk dışında özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde taraflardan birinin talebi üzerine veya kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.”Trafik kazası nedeniyle taraflara izafe edilecek kusur durumunun tespiti hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konulardan değildir. Somut olayda kazaya ilişkin olarak düzenlenen 17.06.2010 tarihli kaza tespit tutanağında davalı tarafa doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma kuralını ihlal etmekten dolayı % 100 kusur izafe edilmiş, dava dilekçesinde de davacı vekili davalı tarafın olayda % 100 kusurlu olduğuna dayanarak tazminat talep etmiştir. Her ne kadar kaza tespit tutanağında davalı sürücüye tam kusur verilmişse de kusur durumunun tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yapılması gerekmektedir. Bu durumda mahkemece, kusur konusunda uzman bilirkişiden tüm dosya kapsamına göre tarafların olaydaki kusurunun tesbiti hususunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak bilirkişi raporunda kusur durumunun değişmesi halinde meydana gelen zarar yönünden hükme esas alınan 12.08.2011 tarihli raporu düzenleyen hasar konusunda uzman bilirkişiden bu kusur durumuna göre davalı tarafın sorumlu olduğu tazminat miktarının tespiti yönünde ek rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.3.Davalı taraf aracı 1992 model Murat marka özel otomobil olup, aracın işleteni de tacir olmadığından yasal faize hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde avans faiziyle karar verilmesi de isabetli değildir.Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı E.. Y..’un tüm, A.. Ş.. mirasçıları E.. Ş.., M.. B.. Ş..ile B.. Ş..’nun sair temyiz itirazların reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle A.. Ş.. mirasçıları E.. Ş.., M.. B..Ş.. ile B.. Ş..’nun temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün bu davalılar yararına bozulmasına...)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.TEMYİZ EDENLER : Davalılar E.., M.. B..ve B.. Ş.. vekili ile E.. Y..HUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Dava, trafik kazası nedeniyle zarar gören aracın kasko sigorta şirketi tarafından zarar veren aracın sürücüsü ile işleten aleyhine açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.Yerel mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalıların temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yazılı gerekçeyle bozulmuş; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Direnme kararını davalılar temyize getirmiştir.Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; sürücü ve işletenin taraf olduğu tazminat davasında, sürücünün kaza tespit tutanağında belirtilen kusur oranını kabul etmesi durumunda, kusuru kabul etmeyen işleten hakkında kusur bilirkişisinden rapor alınmasının gerekip gerekmediği;Ayrıca, hükmedilen tazminata yasal faiz mi, yoksa avans faizi mi uygulanması gerektiği noktalarında toplanmaktadır.I-Öncelikle davalılardan E.. Y..’un temyiz istemine yönelik yapılan incelemede;Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında, ilk hükmü temyiz eden ancak Özel Dairece temyiz itirazları reddedilen davacı E.. Y..’un direnmeyi temyizde hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususu öncelikle incelenmiştir.Bilindiği üzere, hukuki yarar dava şartı olduğu kadar, temyiz istemi için de aranan bir şarttır. İlk Hükmü temyiz etmiş ancak temyiz itirazları reddedilmiş olan davacı bakımından ilk hüküm kesinleşmiştir.Bu durumda eldeki davada davalı E.. Y..’un direnme kararını temyizde hukuki yararı bulunmamaktadır.Bu nedenle, davalı E.. Y..’un direnme hükmüne yönelik temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.