Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12187 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10502 - Esas Yıl 2015





Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.6552 sayılı Kanunun 11.09.2014 günü yürürlüğe giren 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen 4. fıkrada, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kuruma resen ihbar edileceği, ihbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan Kurumun, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiştir.6552 sayılı Kanun ile ilgili olarak öncesinde ... sunulan hükümet teklifinde, söz konusu düzenleme 54. madde olarak yer almış, izleyen 55. maddede “5521 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.” denildikten sonra “7 nci maddeye bu Kanunla eklenen dördüncü fıkra hükmü, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda da uygulanır.” hükmü Geçici 3. madde olarak öngörülmüş, ancak yasalaşma aşamasında anılan Geçici madde çıkarılıp 6552 sayılı Kanunda bu türden düzenlemeye yer verilmemiştir.Diğer taraftan, 5521 sayılı Kanunun 15. maddesinde, bu Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 66. maddesinde, üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabileceği, 447/2. maddesinde, mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamaların, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı, 448. maddesinde, bu Kanun hükümlerinin, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanacağı açıklanmıştır.Şu durumda, hizmet tespiti davalarında kurumun feri müdahilliğine ilişkin hükmün geçmişe yürütüleceği yönündeki düzenlemenin kanun koyucu tarafından benimsenmemiş olması, ayrıca ve özellikle yukarıda değinilen 448. madde kapsamında, kurum bakımından taraf oluşumu gerçekleştiğinden tamamlanmamış işlemden söz edilemeyeceğinin de belirgin bulunması karşısında 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkranın 11.09.2014 tarihinden önce açılan davalarda uygulanamayacağı açıktır.6100 sayılı ...nun “yargılama giderlerinin kapsamı” başlığını taşıyan 323. maddesinde yargılama giderlerinin hangi kalemleri kapsadığı tek tek sayılmış, “yargılama giderlerinden sorumluluk” başlığını taşıyan 326. maddede “kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği,” “yargılama giderlerine hükmedilmesi” başlığını taşıyan 332. maddesinde ise “yargılama giderlerine, mahkemece resen hükmedileceği, yargılama gideri, tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümün hüküm altında gösterileceği,” hüküm altına alınmıştır.Eldeki davada, Mahkemenin kısmen kabulünde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, dahili davalılar ... ve ... adına vekaletname sunulmuş olmakla vekalet ücretine hak kazanılmış olup, mahkemece bu davalılar vekilinin duruşmaya katılmadığı gerekçesiyle davalılar lehine 300 TL dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı ise de, buna ilişkin davalıların temyizi bulunmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Davalı Kurumun hükümde davalı yerine, feri müdahil olarak kabul edilmesi, temyiz edenin yalnızca davalı Kurum olması, aleyhe temyizin bulunmaması da gözetilerek, davalı Kurumun aleyhe yargılama giderinden sorumlu tutulmamış olması bozma nedeni yapılmamış ise de davalı Kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.Ne var ki, bu aykırılıkların giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 436. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.SONUÇ: 1- Karar başlığında “Feri Müdahil” olarak yer alan Kurum sıfatının “Davalı” olarak değiştirilmesine,2- Hükmün davacı lehine vekalet ücretine ilişkin dördüncü bendinin tamamen silinerek yerine “Dahili davalılar ... ve ... ile davalı Kurum kendini vekille temsil ettirip dahili davalılar vekili hiçbir duruşmaya katılmayıp yalnızca yazılı beyan sunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan ... gereğince hesaplanan 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinden dilekçe yazım ücreti olarak takdir edilen 300,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak dahili davalılar ... ve ...’e, kalan vekalet ücretinin de davalı Kuruma ödenmesine,”3- Hükmün beşinci bendinde yer alan “feri müdahil” sözcüklerinin silinerek, yerine “davalı” sözcüğünün yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.