Y A R G I T A Y İ L A M IYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Elif Güney tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı Deniznak Denizcilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından borçlu hakkında çıplak gemi kira sözleşmesine dayalı olarak genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, adı geçen alacaklının talebi üzerine icra müdürlüğünce İstanbul 51. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 27.05.2014 tarih ve 2014/54 D. İş sayılı ihtiyati haciz kararı uyarınca Türk bayraklı M/V Metin Akgül isimli geminin ihtiyati haczi ve seferden meni için İstanbul Liman Başkanlığı'na ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne 22.08.2014 tarihli müzekkerelerin yazıldığı, borçlunun anılan geminin Nikolaev/Ukrayna'dan aldığı yükü Ravenna/İtalya'ya taşımaktayken kıyıdan açıkta yakalanıp seferden men edildiğinden bahisle şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ihtiyati haciz baki kalmak kaydıyla seferden men kararının kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir.TTK.'nun 1366/1. maddesinde; ''İhtiyati haczine karar verilen bütün gemiler, bayrağı ve hangi sicile kayıtlı oldukları dikkate alınmaksızın, icra müdürü tarafından seferden menedilerek muhafaza altına alınır.'' hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanun'un 1367/1-a maddesinde de; ''İhtiyati haciz kararı uygulanacağı sırada, gemi fiilen hareket etmiş veya seferde bulunuyorsa...Türk Bayraklı gemilerde ihtiyati haciz kararı, malike, malik olmayan donatana ve borçtan şahsen sorumlu bulunan kişiye tebliğ edilir ve deniz alacağı için on gün içinde teminat verilmesi, aksi hâlde geminin izleyen ilk seferinde icra dairesine teslim olunması ihtar olunur, geminin teslim edilmemesi hâlinde, fail hakkında Türk Ceza Kanununun 289 uncu maddesine göre cezaya hükmolunur.'' düzenlemesi yer almaktadır. TTK.'nun 1370/1. maddesine göre ise; ''İhtiyaten haczolunan gemi, istenildiği zaman icra dairesine teslim edilmek ve bunu sağlamak amacıyla geminin değeri depo edilmek veya icra memuru tarafından kabul edilecek taşınmaz rehni, gemi ipoteği veya itibarlı bir banka kefaleti gösterilmek şartıyla borçluya ve gemi üçüncü kişi elinde iken ihtiyaten haczolunmuşsa, bir taahhüt senedi alınarak, bu kişiye bırakılabilir.''Hemen belirtmek gerekir ki, TTK.'nun 1366. maddesi gereğince ihtiyati haciz kararının icrası, geminin seferden men edilmesiyle tamamlanır. Anılan madde hükmü ile ihtiyati haczin gemi siciline şerhi yeterli görülmemiş ve geminin hareketinin engellenerek koruma altına alınması öngörülmüştür. Bir başka ifadeyle, emredici nitelikteki anılan madde hükmü uyarınca ihtiyaten haczedilen geminin seferden men edilmesi zorunlu hale getirilmiş ve bu hususun gözetilmesi icra müdürüne görev olarak yüklenmiştir. Dolayısıyla, somut olayda, M/V Metin Akgül isimli gemi ihtiyaten haczedildiğine göre; adı geçen geminin seferden men edilerek hareketinin engellenmesi yasanın açık hükmünün gereğidir.Öte yandan, borçlunun icra mahkemesine başvurusu, gemi siciline ihtiyati haciz konulmasının yeterli teminat oluşturduğuna karar verilerek seferden menin kaldırılması ya da geminin seferini tamamlamasına izin verilmesi istemine yönelik olup; sözü edilen borçlunun yukarıda değinilen TTK.'nun 1370. maddesine dayalı bir talebi mevcut değildir. Diğer taraftan, alacaklı tarafından yürütülen icra takibinde, daha önce 28.05.2014 tarihinde ihtiyati haciz kararının uygulandığı ve borçluya ''geminin ihtiyaten haczi ile seferden menine karar verildiği, TTK.'nun 1367. maddesi uyarınca, gemi fiilen hareket etmiş veya seferde bulunuyorsa deniz alacağı için on gün içinde teminat verilmesi, aksi halde geminin izleyen ilk seferinde teslim olunması, geminin teslim edilmemesi halinde, fail hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 289.maddesine göre cezaya hükmolunacağı'' ihtarını içeren muhtıra gönderildiği, sözkonusu muhtıranın borçlu şirkete 05.06.2014 ve 09.06.2014 tarihlerinde tebliğ edildiği dosya kapsamı ile sabittir. Bu durumda, TTK.'nun 1367/1-a maddesinde hüküm altına alınan prosedürün de icra müdürlüğünce yerine getirildiği anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, mahkemece, yukarıda belirtilen açıklamalar göz önünde bulundurularak şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken; şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.