Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12108 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8783 - Esas Yıl 2015





Y A R G I T A Y İ L A M IYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının temyizine ilişkin dilekçenin reddini mutazammın 23.12.2014 tarih, 2014/25907-31342 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Elif Güney tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :1) Alacaklının, icra müdürlüğünün 06.05.2014 tarihli rehin konusu geminin muhafaza masrafına ilişkin işlemini şikayete yönelik karar düzeltme isteminin incelenmesinde;Düzeltilmesi istenen Yargıtay ilamıyla bunda atıf yapılan mahkeme kararında yazılı gerekçeler ve dosyada mevcut belgeler karşısında karar düzeltme isteği yerinde görülmediği gibi ;HUMK.'nun 440. maddesinde yazılı dört halden hiç birine de uymadığından İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 442. maddeleri uyarınca (REDDİNE), 2) Alacaklının, icra müdürlüğünün 22.04.2014 tarihli işlemini şikayete yönelik karar düzeltme isteminin incelenmesinde;Alacaklının icra mahkemesine başvurusu, rehin konusu geminin mevcut seferini tamamlamasına ve yükünü boşaltmasına izin verilmesine ilişkin icra müdürlüğü işlemini şikayete yönelik olup; sözü edilen talebe ilişkin kararlar, kesin nitelikte bulunmayıp;temyizi kabil kararlardandır. Bu nedenle, icra müdürlüğünün 22.04.2014 tarihli işleminin iptali isteminin reddine ilişkin icra mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti bulunduğundan Dairemizin 23.12.2014 tarih ve 2014/25907-31342 sayılı ret ilamının sözkonusu şikayete yönelik kısmı bakımından oybirliğiyle kaldırılmasına karar verilerek alacaklının anılan icra mahkemesi kararına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi:Alacaklı İsmail Kılıç tarafından başlatılan taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinin kesinleşmesinden sonra adı geçen alacaklının talebiyle rehin konusunu oluşturan M/V ACT gemisinin seferden menine karar verilerek bu yönde işlem tesisi için İstanbul Liman Başkanlığı ve Kıyı Emniyet Genel Müdürlüğü'ne müzekkereler yazıldığı, bilahare borçlunun icra müdürlüğüne başvurarak anılan geminin Nikolaev/Ukrayna'dan aldığı yükü Abuqır/Mısır Limanı'na taşımaktayken kıyıdan açıkta yakalanıp seferden men edildiğinden bahisle seferden men kararının kaldırılması ve geminin seferini tamamlaması için gerekli sürenin verilmesi isteminde bulunduğu, söz konusu talep üzerine icra müdürlüğünce 22.04.2014 tarihinde TTK.'nun 1382. ve 1367. maddeleri gereğince geminin sefer halinde olması sebebiyle deniz alacağı bakımından 10 gün içinde teminat yatırılması, aksi durumda geminin izleyen ilk seferinde icra dairesine teslimi hususları ihtar edilerek seferden men şerhi baki kalmak kaydıyla geminin mevcut seferini tamamlamasına ve yükünü boşaltmasına izin verildiği görülmektedir.Bilindiği üzere; TTK.'nun 1367/1-a maddesi uyarınca; ''İhtiyati haciz kararı uygulanacağı sırada, gemi fiilen hareket etmiş veya seferde bulunuyorsa...Türk Bayraklı gemilerde ihtiyati haciz kararı, malike, malik olmayan donatana ve borçtan şahsen sorumlu bulunan kişiye tebliğ edilir ve deniz alacağı için on gün içinde teminat verilmesi, aksi hâlde geminin izleyen ilk seferinde icra dairesine teslim olunması ihtar olunur, geminin teslim edilmemesi hâlinde, fail hakkında Türk Ceza Kanununun 289 uncu maddesine göre cezaya hükmolunur.'' Aynı Kanun'un 1382/1. maddesinde ise; ''Türk ve yabancı bayraklı bütün gemilerin kesin haczinde, ihtiyati hacze ilişkin 1364 ilâ 1368 inci maddeler uygulanır.'' düzenlemesine yer verilmiştir.Somut olayda, taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takibin borçlunun itirazından feragati nedeniyle 18.02.2014 tarihinde kesinleştiği ve alacaklının 18.04.2014 tarihli talebi üzerine aynı gün icra müdürlüğünce geminin seferden meni yönünde işlem yapıldığı anlaşılmaktadır. Belirtilen durum karşısında,icra takibinin kesinleşmesinden sonra rehinli malın seferden men edildiği ve dolayısıyla ihtiyati haciz kararının infazının söz konusu olmadığı açıktır. Öyleyse, ihtiyati haciz kararının icrası sırasında izlenecek prosedürü öngören TTK.'nun 1367. maddesinin olayda uygulanma imkanı yoktur. Öte yandan, taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu icra takibinde kesin haciz aşaması bulunmadığından TTK.'nun 1382. maddesinin de tatbik edilemeyeceği tartışmasızdır.Diğer taraftan, taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takibin kesinleşmesinden sonra doğrudan satış safhasına geçilir. Bu halde, icra dairesinin geminin hareket etmesini engelleyecek tedbirleri alması zorunlu olup; seferden menin yalnızca sicile şerhinin, geminin hareket kabiliyeti nedeniyle rehinli alacaklının hakkının korunması bakımından yeterli güvenceyi sağlamayacağı kuşkusuzdur.O halde, mahkemece, icra müdürlüğünün 22.04.2014 tarihli işlemine yönelik şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle, şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının icra müdürlüğünün 22.04.2014 tarihli işlemine ilişkin icra mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) no'lu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.