MAHKEMESİ : AYDIN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/07/2008NUMARASI : 2008/204-2008/490Taraflar arasında görülen davada;Davacı; davalı A.Organize Sanayi Bölgesi tarafından kendisine tahsis edilen ve bilahare kayden maliki olduğu 5922 ada 3 parsel sayılı taşınmazına komşu 2 sayılı parsele davalı şirket tarafından komşuluk hukukuna, İmar Kanununa, Organize Sanayi Bölgesi Uygulama Yönetmeliğine aykırı olarak çekme mesafesi dahilinde kapalı alan oluşturulmak suretiyle müdahale edildiğini ve bu nedenle sağlık ve güvenliklerinin zarar gördüğünü ileri sürerek, yıkım isteğinde bulunmuştur.Davalı şirket; görüşü engellediği iddia edilen saç panonun kaldırıldığını, davacının komşu sınır dışındaki ilgisi olmayan yönlerdeki yapılar bakımından dava açma hakkının bulunmadığını belirtip, davanın reddini savunmuş, diğer davalı; husumet yönünden davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kabulüne dair verilen ilk kararın Dairece; "noksan soruşturma ile yetinilerek hüküm kurulmasının doğru olmadığına" değinilerek bozulması üzerine bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, iddia sabit görülerek davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar; davalılar vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Mahkemece, yerinde yapılan uygulama sonucu mimar ve inşaat mühendisi sıfatını haiz bilirkişilerce düzenlenen raporda; 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlarda hangi imalatların yapıldığı, 3 sayılı parselde ne şekilde kapalı alanlar oluşturulduğu, her iki taşınmaz sınırında oluşturulan kapalı alan ile sınır komşusu olmayan diğer alanlarda yapılan eklentilerin herbirinin davacıya verdiği zararlar, ayrı ayrı ve açık, net ve somut bir biçimde belirlenmediği gibi; bilirkişilerin uzmanlıkları dışında kalan konularda da görüş bildirdikleri görülmektedir. Böylesine bir raporun hükme yeterli ve elverişli olmadığı açıktır.O halde, hükmüne uyulan bozma ilamında belirtildiği şekilde gerekli araştırma, soruşturma ve uygulamanın yapıldığını söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, Dairenin önceki bozma ilamında değinilen ilkeler doğrultusunda ve taşınmazlarda yapılan imalatların nitelikleri de gözetilmek suretiyle seçilecek uzman (fen, inşaat ve çevre mühendisleri, doktor, vs.) bilirkişiler aracılığıyla yerinde yeniden uygulama yapılarak; komşuluk hukukuna aykırı eylem veya eylemler buna bağlı oluşan zarar ile zararı giderici önlem ya da önlemlerin saptandığı hükme yeterli ve elverişli, bilim ve tekniğe uygun gerekçeli rapor alınması, toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.