Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:1-Katılma isteminde bulunan M.. A..'ın temyiz isteminin incelenmesinde;Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre M.. A..'ın temyiz itirazlarının REDDİNE;2-Borçlu K.. Y..'un temyiz itirazlarına gelince;İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte, ipotekli taşınmazı yükümlü olarak satın alan borçlu taşınmaz maliki, alacaklının ipotekli taşınmazlarla ilgili iki ayrı takip yapası gerekirken tek takip yaptığını ve limitin aşıldığını ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece TMK 873/3. maddesi gereğince ipotekli taşınmazların tümü üzerinde tek bir takip yapılabileceği ve azami meblağ ipoteğinde ipotek borçlusunun sorumluluğunun üst sınırı ipotek bedeli kadar olup, alacaklının takip talebinde şikayetçiyi takip borçlusu olarak göstermediği gerekçeleriyle şikayetin reddine karar verilmiştir.İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplerde limit aşımı dışındaki şikayetler yedi günlük hak düşürücü süreye tâbidir. Bu nedenle borçlunun iki ayrı takip yapılması gerekirken tek takip yapılması şikayeti süreye tabi olup şikayetin süreden reddi gerekirken işin esası incelenerek istemin reddi doğru değilse de sonuçta istem reddedildiğinden anılan yanlışlık bozma nedeni yapılmamıştır.3-Borçlu K.. Y..'un limit aşımı şikayetinin reddine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Şikayetçinin takip talebinde ve bu talebe dayanılarak düzenlenen ödeme emrinin ön yüzünde, rehnedilenin ve malikinin belirtilmesi istenilen beş nolu bentte, adı-soyadı ve adresinin yazılı olduğu, anılan ipotekli taşınmaz malikine de ödeme emrinin tebliğ edildiği görülmektedir. Bu durumda, malikin de borçlu olarak takip talebinde ve ödeme emrinde gösterildiğinin kabulü gerekir. Aksi görüş aşırı şekilcilik olup, hak kaybına sebebiyet verecektir.İleride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen ve MK.nun 851 ve 881.maddelerinde ifadesini bulan azami had (üst sınır) ipoteğinde borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan taşınmazın ne miktar için teminat oluşturacağı ipotek akit tablosunda limitle sınırlanabilir. İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde, borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur. İpotek aktinin niteliği gözönüne alındığında limitin aşıldığı yönündeki şikayetler süreye tabi değildir. Buna göre ipotekli taşınmazı ipotekle yükümlü olarak satın alan şikayetçinin sorumluluğu, ipotek akit tablosunda belirtilen 75.000 TL ile sınırlıdır.O halde mahkemece şikayetçi borçlu K.. Y.. yönünden ipotek limiti olan 75.000 TL'yi aşan takip miktarının iptaline karar verilmesi gerekirken şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlu K.. Y..'un temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (3) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.