Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12062 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 12873 - Esas Yıl 2010
1. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun bozmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamamsına göre davacı Zeki, davalı Maliye Hazinesi ile fer’i müdahiller Musa ve Mehmet’in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2. Davacı Zeki, davalı Maliye Hazinesi ile fer’i müdahiller Musa ve Mehmet diğer temyiz itirazına gelince; davacı, 24.05.2000 günlü sahte vekaletname ilekendisine satılan ve adına tescil edilen taşınmaz tapu kaydının, daha sonra açılıp sonuçlanan mahkeme karır gereğince iptal edilmesi nedeniyle elinden çıkan taşınmazın bedelinin ödetilmesini istemiştir.Yerel mahkemece istem reddedilmiş davacının temyizi üzerine Dairemizce, “... dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davacıya satılan taşınmazın gerçek sahibini tapu idaresindeki dosyasında nüfus bilgileri ve yeni fotoğrafının bulunduğu, sahte olarak düzenlenen nüfus kimlik belgesi ve buna dayanılarak düzenlenen vekaletnamedeki nüfus bilgilerinin, tapu idaresindeki gerçek taşınmaz sahibini kimlik bilgileri ile fotoğrafına uymadığı anlaşılmaktadır. Taşınmazı gerçek sahibene ait bilgileri karşılaştırmayarak özensiz davranan tapu idaresi görevlilerinin bu eylemleri ile davacının gördüğü zarar arasında uygun illiyet bağı bulunmaktadır. Şu durumda, MK’nın 1007. maddesi gereğince davalı idarenin uğranılan zarardan sorumlu tutulması ve davacının da özensizliği gözetilerek BK’nın 44. maddesi gereğince uygun bir miktarda indirim yapıldıktan sonra zarar kapsamının belirlenmesi gerekirken, davacının maddi tazminat isteminin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediği." belirtilerek karar bozulmuştur.Yerel mahkemece bozmaya uyularak dava konusu taşınmazın davacıya satış tarihi olan 24.05.2000 gününe göre belirlenen değerinden Borçlar Yasası’nın 44. maddesi uyarınca indirim yapıldıktan sonra istemin bir bölümü kabul edilmiştir.Dava konusu taşınmaz, tapu kayıt sahibi olan Musa adına düzenlenen sahte nüfus kimlik belgesi ve buna göre düzenlene vekaletname ile davacıya satılmıştır. Musa tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasında, satış işleminin sahte vekaletnameye dayalı olarak yapıldığı belirlenerek davacı adına oluşturulan tapu kaydının iptali ile taşınmazın önceki sahibi Musa adına tesciline karar verilmiş ve bu karar, 22.04.2004 günü kesinleşmiştir. Mahkeme kararı gereğince tapusu iptal edilen davcı, taşınmazın değeri kadar zarara uğramıştır. Medeni Yasa’nın 1007. maddesi gereğince, tapu kaydının tutulmasından doğan tüm zararlardan Hazine sorumludur.Davacının zararı, taşımazın tamamen elinden çıktığı günde gerçekleştiğinden zara kapsamının buna göre belirlenmesi gerekir. Taşınmazın tamamen elinden çıktığı günde gerçekleştiğinden zarar kapsamının buna göre belirlenmesi gerekir. Taşınmazın tavacının elinden çıktığı gün ise, tapu iptali ve tescil davasının kesinleştiği gündür.Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, tapu iptal ve tescile ilişkin kararın kesinleştiği 22.04.2004 günü esas alınarak, taşınmazın bu tarihteki değerine göre belirlene tazminat tutarından Borçlar Yasası’nın 44. maddesi gereğince uygun bir indirim yapıldıktan sonra kalan zararın 22.04.2004 tarihinden itibaren yasal faiz ile davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, taşımazın satış günündeki değerine göre belirlenen tazminat tutarından indirim yapılmış olması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle taraflara yararına BOZULMASINA<karar>; tarafların öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve davacı ile fer’i müdahillerden peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.