MAHKEMESİ : İstanbul 13. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/03/2012NUMARASI : 2012/150-2012/159Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, ....... kendi adına ve borçlu ..... Şti adına şirket temsilcisi sıfatı ile icra mahkemesine yaptığı itirazında; keşideci ....... Şt adına atılan imzanın kendisine ait olduğunu, ancak lehtar olarak ...........ismi altına ilk ciranta sıfatı ile atılan imzanın ise kendisine ait olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiştir. TTK'nun 730. maddesinin göndermesi ile çeklerde de uygulanması gereken aynı Yasanın 585. maddesinde;”Poliçe bizzat keşidecinin emrine yazılı olabileceği gibi bizzat keşideci üzerine veya bir üçüncü şahıs hesabına da keşide edilebilir” hükmü yer almaktadır.Somut olayda, takibe konu çekin keşidecisi ..........Şti.,lehtarı ise gerçek kişi olan .....'tır. Bu durumda sözkonusu çekte keşideci ve lehtar sıfatlarının birleştiğinden söz edilemez. O halde mahkemece, ...... yönünden imza incelemesi yaptırılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, çekte keşideci ve lehtar sıfatlarının birleştiği gerekçe gösterilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.Öte yandan HMK'nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.