Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12023 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 24783 - Esas Yıl 2008





Davacı vekili davacının davalı işyerinde 24.05.2000 tarihinde işe başladığını, 16.02.2005 tarihinde askere gittiğini, askerlik dönüşü 31.05.2006 tarihinde İş Kanunun'un 31.maddesi kapsamında tekrar işe alınması için işverene başvurduğunu, ancak işe başlatılmadığını iddia ederek, İş Kanunu'nun 31.maddesi uyarınca 3 aylık ücret tutarı tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talebi ile dava açmıştır.Davalı İşveren Vekili davayı kabul etmediklerini bildirerek, davacının askerlik dönüşü işe başlama yönünde bir talebi olmadığını” savunmuştur.Mahkemece “..davacının iş akdinin askıya alınmasına fırsat bırakmadan askerlik öncesinde iş akdini feshedip, kıdem tazminatı aldığından bu durumda iş akdini davacının feshettiğinden davalının davacı işçiyi işe alma konusunda sorumluluğu bulunmamaktadır” gerekçesi ile talebin reddine karar vermiştir.Kararı davacı Vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden; Davacının 24.05.2000 tarihinde davalı işveren nezdinde belirsiz süreli hizmet akdi ile çalışmaya başladığı, iş akdinin davacı tarafından 15.02.2005 tarihinde “muvazzaf askerlik” nedeni ile feshedildiği, iş akdini fesheden davacının 01.06.2006 tarihinde Şirket kayıtlarına giren 31.05.2006 tarihli dilekçe ile işverene başvurarak İş Kanunu'nun 31/4. Maddesi uyarınca işe başlatılmayı talep ettiği, ancak işverenin davacıyı işe başlatmadığı anlaşılmıştır.Davanın yasal dayanağı 4857 sayılı İş Kanunu'nun “ASKERLİK VE KANUNDAN DOĞAN ÇALIŞMA” başlıklı 31. maddesinin son fıkrasıdır.31.maddenin son fıkrası “Herhangi bir askeri ve kanuni ödev dolayısıyla işinden ayrılan işçiler bu ödevin sona ermesinden başlayarak iki ay içinde işe girmek istedikleri takdirde işveren bunları eski işleri veya benzeri işlerde boş yer almak zorundadır. Aranan şartlar bulunduğu halde işveren iş sözleşmesi yapma yükümlülüğünü yerine getirmezse, işe alınma isteğinde bulunan eski işçiye üç aylık ücret tutarında tazminat öder” hükmünü içermektedir.Mahkemenin gerekçesinde belirttiği “iş akdinin işverence feshedilmediği” gerekçesi askı haline ilişkin olup, bu halde davacı işçinin yasanın 31/ son maddesindeki tazminattan yararlanması mümkün olmayıp, koşulları varsa işe iade davası açabilir.Dairemizin istikrar kazanmış kararlarında da (ör.08.11.2004 gün ve 2004/9607 E.2004/25022 K.sayılı) belirtildiği üzere muvazzaf askerlik hizmeti nedeni ile işten kendisi ayrılan işçinin, iş Kanununun 31/son maddesindeki koşulların varlığı halinde 3 aylık ücreti tutarında tazminata hak kazanacağı yasa gereğidir.Muvazzaf askerlik sonrası terhisten itibaren 2 aylık hak düşürücü süre içerisinde işe başlama talebinde bulunan ve bu talebi işveren tarafından gerekçesiz biçimde reddedilen davacının “3 aylık ücreti tutarında tazminat” talebinin “iş akdinin işverence feshedilmediği” gerekçesi ile reddi hatalıdır.Mahkemece yapılması gereken iş, işveren tarafından davacının yerine alındığı bildirilen işçinin davacının işini yapıp yapmadığının tespiti ile davacının talepte bulunduğu tarihte davacının yaptığı iş ya da benzeri işlerde boş kadro olup, olmadığını saptamak, talepte bulunulduğu tarihte davacının yaptığı iş ya da benzer işlerde boş kadro yoksa talepte bulunduğu tarihten sonra işyerine davacının yaptığı iş ya da benzeri işlere yeni işçi alınıp, alınmadığı araştırılarak sonuca gitmektir.Mahkemece yukarıda belirtilen şekilde gerekli ve yeterli araştırma yapılmadan maddenin amacına aykırı gerekçe ile talebin reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇTemyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeptenBOZULMASINA03.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.