Tebliğname No : 5 - 2012/261139MAHKEMESİ : Bursa 4. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 26/06/2012NUMARASI : 2012/36 Esas, 2012/266 KararSUÇ : İhaleye fesat karıştırmaMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:İnegöl ilçesindeki çeşitli cadde üzerleri ile açık ve otopark alanlarının beş yıl süre ile kiralanmasına dair İnegöl belediye başkanlığı tarafından 14/12/2010 tarihinde kapalı teklif usulüyle yapılan ihale şartnamesinin 2/h, ilan metninin 10. maddelerinde ihale konusu işle ihale tarihi öncesi en az üç yıldan beri iştigal ettiğine dair kanıtlayıcı belgelerin ve yine şartnamenin 2/j, ihale ilanı 11. maddelerinde de isteklilerden ihale tarihi öncesine ait son bir yıl içinde otopark işletmeciliğinde çalıştırdığı personele ait en az 7200 gün sosyal güvenlik bildirgelerinin mali müşavir tasdikli suretlerinin ibraz edilmesinin öngörülmesi şeklindeki şartların ihaleyi alan firma yetkilisi sanıkla daha önceden anlaşarak ihalenin bu firmada kalmasını sağlamak amacıyla konulduğuna dair herhangi bir delil mevcut olmadığı gibi sanıklar A.. A.., Y.. Ş.., A.. K.., A.. M.., D.. A.., M.. Ş.., F.. G..'den oluşan ihale komisyonu tarafından alınan 14/12/2010/1204 sayılı kararla, belirtilen belgeler ve 1.161.600 TL.lik teklifle tek olarak katılan H.. O..'un yetkilisi olduğu P.. Otopark Yön. Sistemleri Ltd. Şirketine ihale edilmesi şeklinde gerçekleşen eylemlerinin, ihaleye fesat karıştırma suçunun oluşması için zorunlu unsur olan TCK'nın 235/2-a. maddesinde ifade edilen "hileli davranışlar" niteliğinde bulunmadığı, yargılama aşamasında alınan oluşa uygun ve yeterli açıklamalarda bulunan 23/05/2012 tarihli bilirkişi raporunda da sanıkların eylemlerinin ihaleye fesat karıştırma suçunu oluşturmadığının belirtildiği gözetildiğinde tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesinde yer alan "Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklar yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir." biçimindeki düzenleme ile Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/10/1978-2/324-350 sayılı Kararında belirtilen; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, vekalet ücretinin tayininde esas ilke olarak sanıkların adedi ya da sanığın birden çok suç işlemiş olmasını değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip edilen davaların adedini esas almakta ve taraflara yükletilecek avukatlık parasının her dava için ayrı ayrı tayinini öngördüğü, buna göre, ayrı ayrı dava açılmadıkça ücreti vekaletin ayrı ayrı tayin ve takdirinin mümkün bulunmadığı hususları nazara alındığında sanıklar Y.. Ş.., D.. A.., A.. K.., A.. M.., M.. Ş.. ve F.. G..'in kendilerini tek bir ortak vekille, diğer sanıklar A.. A.. ile H.. O..'un ise başka vekillerle temsil ettirdikleri gözetilip sanıkların isimleri de belirtilmek suretiyle her bir vekil bakımından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu cihet yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hükümde yer alan "Sanıkların kendilerini müdafii ile temsil ettirdiklerinden 2.400'er TL vekalet ücretinin Hazineden alınarak sanıklara verilmesine" şeklindeki ibarenin "Y.. Ş.., D.. A.., A.. K.., A.. M.., M.. Ş.., F.. G.. kendilerini tek vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.400 TL vekalet ücretinin Hazine'den alınarak bu sanıklara verilmesine," ve aynı şekilde "diğer sanıklar A.. A.. ve H.. O..'un kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.400 TL vekalet ücretinin Hazine'den alınarak ayrı ayrı bu sanıklara verilmesine" şeklinde değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.