Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11983 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7129 - Esas Yıl 2014





Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.03.2012 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı kayyım vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.Davacı, maliki olduğu 375 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı lehine konulmuş olan 01.01.1900 tarihli 700.00 TL miktarlı ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir.Davalının kim olduğu ve kimlik bilgileri tespit edilemediğinden İzmir Defterdarı kayyım olarak atanmış, ipotek bedelinin değerleme oranına göre günümüz değerinin tespiti ile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, dava konusu ipoteğin 1900 yılında tesis edildiği, ipoteğin Medeni Kanunun yürürlüğe girmesinden önce konulduğu anlaşıldığından zamanaşımına uğrayan ipoteğin bedel olarak değerlendirme yapılmaksızın kaldırılmasına karar verilmiştir.Hükmü, davalı kayyımı vekili temyiz etmiştir.Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin 700,00 L için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur.Dava konusu ipoteğin, dayanağı belgelerden ve Tapu Müdürlüğünün 01.02.2013 tarihli yazısından 01.12.1932 tarihli olduğu ve Medeni Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra tesis edildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece; ipotek, kesin borç (karz) ipoteğine ilişkin bulunduğundan, alacaklının anapara dışında isteyebileceği gecikme faizi ile icra takibi yapılmışsa takip giderleri bilirkişiye hesaplatırılarak, bunların toplamı alacaklıya ödenmek üzere davacıya depo ettirilmeli, eksiksiz depo edilirse ipotek şerhinin terkin edilmesi, kısmen ödeme yapılırsa davanın reddine karar verilmekle beraber ödenen bölümü kütüğün düşünceler sütununda gösterilmesine karar verilmesi gerekirken değinilen yönler gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.