Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11948 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15832 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:5252 sayılı Yasa'nın 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün, önceki ve sonraki yasaların ilgili bütün hükümlerinin somut olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle bulunması gerektiğinin ve 5237 sayılı TCK’nın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK'nın 493/1. maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu, somut olayda sanığın eyleminin, 5237 sayılı TCK'nın 142/2-d (uygulanma şartları bulunmamakla birlikte aleyhe temyiz bulunmadığından TCK'nın 168/1. maddesinin uygulanması halinde) ile 152/1-a maddelerine uyan hırsızlık ve mala zarar verme suçlarının yanında aynı Yasa'nın 116/1-4., 119/1-c maddelerine uyan geceleyin işyeri dokunulmazlığını bozma suçunu da oluşturduğunun karar yerinde tartışılmaması, geceleyin konut dokunulmazlığını bozma suçu hükme dahil edilse bile, yine de 5237 sayılı TCK’nın lehe olacağının açıkça anlaşılması ve sonuç ceza bakımından sanığın lehine olması nedeniyle, özgürlüğü bağlayıcı ceza ile hükümlülüğüne karar verilen sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ile uygulama yapılmaması ise infaz aşamasında gözetilebilmesinin olanaklı olması nedeniyle bozma nedeni yapılmamıştır.Dairemizce de benimsenen ve Y.C.G.K.'nın 26.03.2013 günlü, 2012/6-1232 Esas ve 2013/106 Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, çalınan malın 3. kişiye satılması halinde; 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin uygulanabilmesi için hırsızlık suçunun failinin, sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın, hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının tek başına yeterli olmadığı, failin bizzat pişmanlık göstererek, satın alan iyiniyetli ise; sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının yanında aynen geri verme veya tazmin suretiyle satın alanın zararını da gidermesi, kötü niyetliyse; satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati, kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerekir. Esasen iyiniyetli olan satın alanda bulunan ve hırsızlık suçuna konu olan eşyaya el konulamaz. Hırsızlık suçuna konu eşyaya el konulmasına rağmen, failin satın alandan aldığı para veya sağladığı menfaatin satın alana iade edilmemesi halinde, satın alana Devlet eliyle haksızlık yapılmış olur.Somut olayda, okuldan hırsızlanan 4 adet cep telefonu ve 640 TL paranın soruşturma aşamasında sanık ile diğer sanıkların yakınları tarafından okul idaresine ve telefon sahiplerine aynen iade edilerek zararlarının giderildiği, bilgisayar malzemelerinin ise ...'sinde bilgisayar dükkanı bulunan ... isimli şahsa satıldığı, sanığın yakalandığında bilgisayar malzemelerini sattığı kişiyi göstererek malzemelerin buradan alınarak okul idaresine iadesini sağladığı, bu malzemeleri satın alan ... hakkında, 765 sayılı TCK'nın 512. maddesine göre cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında ise beraat kararı verildiğine göre, iyiniyetli olarak kabul edilmesi gereken satın alanın malzemeler için ödediği 320 TL'nin kendisine iade edildiğine dair bilgi veya belgeye rastlanılmaması karşısında, sanık hakkında yanılgıya düşülerek TCK'nın 168/1 maddesi uygulanmak suretiyle cezasından indirim yapılması karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.Ancak;Yargılama gideri olarak hesaplanan 7 TL'nin, CMK'nın 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanun'un 100. maddesiyle eklenen değişiklik gözetilerek, terkin edilecek miktar olan 20 TL'nin altında kaldığının anlaşılması karşısında, hazineye yükletilmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin kısmın çıkartılarak yerine ''yargılama gideri olarak hesaplanan 7 TL'nin, CMK'nın 324/4 maddesine 6352 sayılı Kanun'un 100. maddesiyle eklenen değişiklik doğrultusunda hazineye yükletilmesine '' cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.