Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11891 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1773 - Esas Yıl 2013





Davacı vekili davacının davalıya ait işyerinde çalışırken muhabir olarak çalıştığını, fazla mesai yapıp milli bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasına rağmen ücretlerinin ve ayrıca ikramiyelerinin ve 2010 Şubat-Mart-Ni-san aylarına ait ücretlerinin ödenmediğini, 2009 yılındaki net ücretinin 2.500, 000 TL olduğunu iddia ederek aylık ücret ve bazı işçilik alacaklarının, birleştirilen davada ise davacının 2010 yılı Temmuz-Ağustos ve Eylül ayı ücretlerinin eksik ödendiğini, 2010 yılındaki ücretinin net 2.000, 00 TL olduğunu iddia etmiş ve eksik ödenen ücret alacakları ile bunların %5 fazlalıklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacıya ödenen aylık ücretin miktarı taraflar arasında ihtilaftır.Davacı vekili davacının son ücretinin net 530, 00 TL olduğunu savunmuştur.Emsal ücret araştırması kapsamında yazılan yazıya Gazeteciler Sendikası tarafından verilen cevabı yazıdaki miktarlar benimsenmiş ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 2010 yılı ücretinin 2.750, 00 TL olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmıştır.Hesaplamalara esas alınan emsal ücret sendikal örgütlenme kapsamında TİS düzeni bulunan işyerlerinde Toplu İş Sözleşmesinden yaralandığı konusunda iddia ve delil bulunmayan somut olaydaki işçi için dikkate alınması mümkün değildir. Öte yandan davacının yaptığı iş, kıdemi nazara alındığında bordrolardaki ücretle çalışması da hayatın olağan akışına aykırıdır.Davacı tanıdıkları iş akdi 2010 yılının sonlarında feshedilen davacının fesih tarihindeki ücretinin 2.000, 00 TL olduğunu beyan etmişlerdir. Davacı vekili de davacının 2010 yılındaki ücretinin 2.000, 00 TL olduğunu beyan ve kabul etmiştir.Bu nedenle davacının 2010 yılındaki ücreti 2.000, 00 olarak kabul edilmeli, hesaplama buna göre yapılmalıdır. Yazılı şekilde dosya kapsamına uygun olmayan, talep aşılarak yapılan hesaplamaya itibarla karar verilmesi hatalıdır.Davacı vekili davacının ödenmeyen aylık ücretlerinin tahsilini istemiştir.Dosya içinde bulunan ve talep edilen aylara ait bordrolarda davacı yararına aylık ücret tahakkuku yapıldığı görülmektedir.Bilirkişi bordroların imzasız olması ve ödeme yapıldığına dair banka kaydı olmaması nedeni ile 2010 Şubat-Mart-Nisan aylarında davacıya hiç ücret ödenmemiş gibi hesaplama yapmıştır. 2010 yılı Temmuz-Ağustos-Eylül ayları için de aynı şekilde bordrolarda ücret tahakkuku vardır.Bu aylar için ise davacının kabulüne olan miktarlar mahsup edilmiştir.Davalı vekili ödeme itirazında bulunarak banka kayıtlarının getirtilmesini istemiş, ancak bu itiraz üzerinde durulmamıştır.Öte yandan fazla mesai, milli bayram ve genel tatil ücreti ile bunların %5 fazlalıkları hüküm altına alınmıştır.Sunulu bordroların tetkikinde bazı aylarda fazla mesai ve resmi tatil adı altında ayrıca tahakkuklar olduğu görülmektedir.Bilirkişi bunları da bordroların imzasız olması nedeni ile dikkate almamıştır.Ödemelerin banka kanalı ile yapıldığı savunulduğuna göre, davacının hesaplamaya esas tüm dönemi kapsayacak şekilde banka hesap dökümü getirilmeli, davacıya bordrolarda tahakkuku yapılan aylık çıplak ücretlerinin yanında tahakkuku yapılan fazla mesai, resmi tatil ücretlerinin ödenip ödenmediği saptanmalı, aylık ücretler bakımından tahakkuk miktarlarının ödenmiş olması halinde -2010 yılı Temmuz-Ağustos-Eylül ayları için ödenen miktarın davacının kabulünde olan miktarlardan az olması halinde bu aylar bakımından davalı yararına oluşan kazanılmış haklar dikkate alınarak- bakiye aylık ücret ve bunların %5 fazlalığı hesaplanmalıdır.Fazla mesai, milli bayram ve genel tatil ücretleri açısından ise, bordro ile tahakkuk ettirilen miktarın banka hesabına yatırıldığının ve ihtirazi kayıtsız alındığının anlaşılması halinde yasaya uygun zamlı tahakkuk olmaları halinde bu ayların tümü ile hesaplamalarda dışarıda tutulması, zamsız tahakkuk olduğunun saptanması halinde ise ait olduğu ay tahakkukundan mahsubu yoluna gidilmesi ve bu şekilde fazla mesai, milli bayram ve genel tatil mesai ücretleri ile bunların %5 fazlalıkları hesap edilmesi gerekir.5953 Sayılı Yasa'nın 14. maddesine göre ikramiye alacağı hüküm altına alınmıştır.Bu yasa hükmüne göre davalı işverenin ikramiye ödeme yükümlülüğünün doğması için kar elde etmiş olması gerekir.Dosya kapsamından bu hususta bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle ikramiye alacağının hüküm altına alındığı dönemler itibari ile davalı işverenin kar elde edip etmediği Vergi Dairesinden ve diğer ilgili yerlerden sorulmalı ve sonucuna göre davacının ikramiye alacağına hak kazanıp kazanmadığı tespit edilmelidir.Yapılacak iş, bozma kararı kapsamında işaret edilen eksikliklerin giderilmesinden sonra dava konusu edilen alacaklar bakımından - fazla mesai, milli bayram ve genel tatil mesai ücretlerinin hesaplanması bakımından ayrıca dönemsel saat ücreti ile zamlı saat ücretini ve günlük zamlı ve zam-sız yevmiyeyi de ayrı gösterecek şekilde-denetime elverişli ek hesap raporu alarak diğer deliller ile değerlendirmeye tabi tutarak karar vermektir.Karar verirken fazla mesai ile milli bayram ve genel tatil mesai ücretlerinin %5 fazlalıklarında yapılacak hakkaniyet indirimi, hakkaniyet indirimli fazla mesai ve milli bayram genel tatil mesai ücretleri üzerinden yapılmalıdır.O halde davalı vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇTemyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin %5 fazlalık alacaklarına uygulanan hakkaniyet indirimi oranına yönelik temyiz itirazı hakkında inceleme yapılmasına şimdilik yer olmadığına, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren taraflar yararına takdir olunan 990.00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 25.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.