Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11832 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8070 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza MahkemesiSUÇA SÜRÜKLENENSUÇ : Çocuğun nitekli cinsel istismarıHÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismar suçundan mahkûmiyetİlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Dosya içeriğine göre, sekiz yaşı içerisindeki mağduru, apartmanın bodrum katına götüren suça sürüklenen çocuğun zorla pantolonunu ve iç çamaşırını çıkardıktan sonra mağdura cinsel organını anal yoldan sokmaya çalıştığı, mağdurun suça sürüklenen çocuk tarafından götürüldüğünü gören arkadaşları tanıklar ... ve...'in bina dışından "...., baban geliyor" diye bağırmaları üzerine suça sürüklenen çocuğun korkması nedeniyle eylemini tamamlayamadan oradan ayrıldığının anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuğun sübut bulan eyleminin beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçuna teşebbüs olduğu gözetilerek TCK'nın 103/2, 103/4, 35/2, 103/6, 31/3. maddeleri uyarınca mahkûmiyetine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamıyla bağdaşmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın, denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 17.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.