Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11824 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 7664 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : ÜSKÜDAR 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 29/12/2009NUMARASI : 2005/257-2009/276Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, kayden maliki oldukları 4 parça taşınmazı davalıların bina yapmak suretiyle işgal ettiklerini ileri sürüp elatmanın önlenmesine ve 4.800,00.-YTL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında ecrimisil talebinden vazgeçtiklerini bildirmişlerdir. Davalılar, dava konusu taşınmazlarda rıza dışı kullanımları olmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, ecrimisil talebinden feragat edildiği, çekişme konusu 5 parsel sayılı taşınmazı davalıların haksız kullandıkları, diğer taşınmazlara bir müdahale olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 09.11.2010 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat C..T.. ile temyiz edilen vekili Avukat C.. G.. geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, çaplı taşınmazlara elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin olup, davacılar yargılama sırasında ecrimisil taleplerinden feragat etmişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacıların çekişme konusu 4 parça taşınmazın maliki olduklarını, kayıtla ilgisi olmayan davalıların kullanımlarının haksız bulunduğunu ileri sürerek, eldeki davayı açtıkları anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle çap kaydının yada kayıtlarının getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanılmalı, dosya keşife hazırhale geldikten sonra yapılacak uygulamada çekişmeli yer ile yanların ellerinde bulunan kısımların sınırları tarafların ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır. Daha sonra belirlenen bu durum gözönünde tutularak hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak takometrik aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı; bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını varsa miktarını açıkca gösteren kroki ve rapor alınmalıdır. Somut olaya gelince; mahkemece yapılan araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan ilke ve olguları kapsar biçimde araştırma ve incelemenin yapılması, davacılar A. N.. Ş. ve F.U. A..’ın kayıtla ilgilerinin belirlenip ortaya konulması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, uygulamayı gösterir denetime elverişli rapor alınması, davalılardan kimin hangi yeri, hangi oranda kullandığının saptanması, ondan sonra bir hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davalıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 750.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 09.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.