Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11814 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 6226 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : OSMANİYE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/10/2009NUMARASI : 2009/239-2009/425Taraflar arasında birleştirilerek görülen davalarda; Davacılar, miras bırakanları R.. A..’in maliki olduğu 28 parsel sayılı taşınmazını mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ara malik davalı Bekir eliyle davalı kızı ve oğluna satış suretiyle muvazaalı temlik ettiğini ileri sürerek, tapu iptali, birleşen dava ilede tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davalılar, iddiaların yersiz olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacı M.. yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davacılar yönünden temliki işlemlerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 09.11.2010 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler Y.. A.. ile vekili Avukat C.. S.. geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilenler vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi S..A.. tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava ve birleşen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkin olup mahkemece, davacı Mümine yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davacılar yönünden miras bırakanın ara malik aracılığıyla yapmış olduğu temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu kabul edilerek davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle bu yöne ilişkin hükmün ONANMASINA.Ancak, asıl davada tapu iptali isteminin yanında sehven yer verilmeyen tescil talebine, bu defa birleşen davada yer verilerek bu eksikliğin giderildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda asıl dava ile birleşen davanın birbirini tamamlayan nitelik taşıdığı, tescil isteği olmaksızın tapu iptali davasının (bazı özel durumlar dışında) dinlenilmesine olanak bulunmadığı, ayrıca aynı hukuki nedene dayalı ve çekişmenin aynı taşınmazlara ilişkin bulunmasına, hukuk tekniği açısından bağlantılı ve tek dava olduğu gözetilerek, sadece keşfen saptanıp, eksik peşin harcı tamamlanan davacıların payına isabet eden değer üzerinden tek harç ve tek avukatlık parası alınmasıyla yetinilmesi gerekirken mükerrer harç ve avukatlık parasına hükmedilmesi doğru değildir. Davalıların bu yöne ilişen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün bu konuya hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 750.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenlerden alınmasına, 09.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.