MAHKEMESİ : BEYOĞLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ : 23/03/2010NUMARASI : 2010/8-2010/98Taraflar arasında görülen davada;Davacı, 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Kanunu gereğince ihaleden satın aldığı 2 sayılı parseldeki 6 nolu bağımsız bölümün, haksız olarak önceki malik olan davalı tarafından kullanıldığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı, ihaleye dayanak işlemlerin hukuka aykırı olduğunu, idari yargıda dava açtığını bildirip, karşı dava ile tapu iptal ve tescil istemiştir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “2 sayılı parselin idari davalarda oluşan kesin hükümler ile ihalesinin dayanaksız kaldığı, böylece yolsuz tescil durumuna düşmüş bulunduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, kayıt maliki ilk el durumundadır. Bu nedenle Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanması söz konusu olamaz. Hal böyle olunca, iptal-tescil davasının kabulüne, elatmanın önlenmesi isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir” gerekçesiyle bozulması üzerine bozmaya uyularak davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davacı F.. ve karşı temyiz eden davalı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 09.11.2010 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat N..N..Birlik ile temyiz edilen vekili Avukat Z.. E.. geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak davanın reddine, karşı davanın ise kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının (karşı davanın davalısının) temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davalının (karşı davanın davacısının) temyiz itirazlarına gelince; davalı taraf süresinde usulüne uygun harçlandırılmış dava dilekçesi ile karşı dava açtığına, bu şekilde açılan davanın bağımsız bir dava niteliği kazanmış bulunduğuna göre, davalı (karşı davanın davacısı) lehine karşı dava bakımından vekalet ücretinin hüküm altına alınmamış olması doğru değildir.Davalının (karşı davanın davacısının) bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan davalı karşı davacı vekili için 750.00.-TL. duruşma avukatlık parasının diğer temyiz edenden alınmasına, 09.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.