Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11766 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 9494 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ : KARAİSALI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/06/2006NUMARASI : 2003/362-2006/533Taraflar arasında görülen davada;Davacı, davalıların mirasbırakanı adına tespit ve tescil edilen 105 ada 4,5,55 ve 56 parsel sayılı taşınmazların R.Vakfiyesi kapsamında kaldıklarını ve bizzat vakfedildiklerini, zilyetlikle iktisap edilemeyeceklerini ileri sürüp, tapu iptali ile R.Vakfı veya Vakıflar Genel Müdürlüğü adına tescil isteğinde bulunmuştur.Davalılar, davaya yanıt vermemişlerdir.Mahkemece, çekişme konusu taşınmazların, vakfedilen yerlerden olduklarının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 105 ada 4, 5, 55 ve 56 parsel sayılı taşınmazların 1/4'er paylarının 31.12.1993 tarihinde ve kadastro tespiti suretiyle davalıların mirasbırakanı adına kayıtlı olduğu, kalan 3/4'er paylarının ise 4.12.2003 tarihinde hükmen davacı vakıf adına tescil edildikleri anlaşılmaktadır.Dosyada mevcut Karaisalı Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.2.2001 tarih ve 2000/250 esas, 2001/81 karar ile aynı tarih 2000/272 esas, 2001/75 karar sayılı dosyalarında, davacı idarenin çekişmeli taşınmazlar hakkında kayıt malikleri aleyhine aynı hukuki sebebe dayalı olarak açtığı tapu iptal ve tescil davalarının, davalıların miras bırakanı Lütfiye Yıldırım yönünden dava tarihinden önce ölmüş olmasından dolayı taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine; diğer paydaşlar bakımından ise, çekişmeli taşınmazların dayanılan vakfiye kapsamında ve vakıf malı oldukları benimsenmek suretiyle haklarındaki davaların kabulüne karar verilerek sonuçlandırıldığı görülmektedir.O halde, yukarıda değinilen tescil kararlarının eldeki dava bakımından güçlü delil teşkil edeceği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.