MAHKEMESİ : ÇORLU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 29/03/2010NUMARASI : 2008/436-2010/232Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu 1187 ada, 6 parsel sayılı taşınmazı, cebri tescil yoluyla adına tescil ettiren bayiinden satış yoluyla temellük ettiğini, sicilde iktisabını önleyici bir şerhin bulunmadığını, davalının ihalenin feshi istemi ile açtığı davanın reddine ilişkin kararın 21/11/2008 tarihinde kesinleştiğini, davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın taşınmazda ikamet etmek suretiyle tasarrufta bulunduğunu, fuzuli şagil olduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesine, satın alma tarihinden itibaren işleyecek ecrimisil ve haksız ihtiyati tedbir nedeniyle doğan zararın tazmini isteğinde bulunmuştur.Davalı, haksız ihtiyati tedbir istemli davanın koşullarının oluşmadığını, tazminat isteminin zamanaşımına uğradığını, taşınmazda oturmasına zımnen muvafakat edildiğini, ecrimisil istenemeyeceğini, taşınmazın göçmen konutu olup icra yoluyla satımının yasal olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; haksız elatmanın önlenmesine çekişmeli taşınmazdan tahliyesine, zararın varlığının kanıtlanamadığından reddine, ihalenin feshi davasının kesinleşinceye kadar davalının taşınmazı geri alma umudu olduğu, bu süre içinde kötü niyetli zilyet olmadığı, ihalenin feshinin kesinleşmesinden itibaren dava tarihine kadar işleyen 250.00.-TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davaya konu 1187 ada, 6 sayılı parsel davalı K. A. adına kayıtlı iken, K..’in alacaklısı M.. Y.. tarafından başlatılan icra takibi sonucunda taşınmazın haczedilerek açık artırma sonucu satışına karar verildiği, cebri ihale sonucunda 03.04.2006 tarihinde dava dışı C.. adına tescil edildiği, anılan kişinin de taşınmazı 08.05.2006 tarihinde davacı A.. K..’a satış yoluyla temlik ettiği, davalının ihalenin feshi için açtığı davanın 23.10.2007 tarihinde redle sonuçlandığı, kararın derecattan geçerek 21.11.2008 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 30.12.2008 tarihinde açıldığı, davalının halen çekişmeli taşınmazda ikamet etmek suretiyle tasarrufta bulunduğu anlaşılmaktadır.Davacı; satış yoluyla iktisap ettiği taşınmaza elatmanın önlenmesi ve satın alma tarihinden itibaren ecrimisil ve zararın tazmini isteğinde bulunarak eldeki davayı açmıştır.Mahkemece; kayden davacıya ait çaplı taşınmaza haklı ve geçerli bir neden olmaksızın ikamet etmek suretiyle tasarrufta bulunan davalının fuzuli şagil olduğu, zararın varlığının kanıtlanamadığı saptanarak tazminat isteğinin reddi ile elatmanın önlenmesi isteğinin kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazları yerinde değildir, reddine,Davacının ecrimisile yönelik temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanununun 705/2 maddesine göre (eski 743 Sayılı Türk Medeni Kanununun 633 md.); taşınmaz mülkiyeti; miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde tescilden önce kazanılır. Mülkiyetin alıcıya geçmesi için, tapu siciline tescil edilmesi gerekli değildir. Nitekim İcra İflas Kanunu 134/1 maddesi uyarınca da taşınmaz kendisine ihale edilen alıcı, ihale anında taşınmazın mülkiyetini iktisap eder. Bu durumda ihale ile mülkiyeti kaybeden davalının hukuken iyiniyetinden sözetme olanağı kalmamıştır.Hal böyle olunca; davalının, “ihale alıcısından satın alma yoluyla mülkiyeti iktisap eden davacının temellük tarihinden itibaren” ecrimisilden sorumlu tutulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacının, temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.