Davacı vekili, müvekkilinin Türkiye'de ve dünyanın birçok ülkesinde adına tescilli “V.S.”, “S.” ibareli markalarının bulunduğunu, bunların özellikle saç ve vücut bakımına yönelik mal ve hizmetler için tanınmış markalar olduğunu, davalının da müvekkilinin markasını birebir taklit ederek kuaför ve güzellik salonu işlettiğini, işyerinin tabela ve basılı digger evrakı ile internette müvekkilinin “Vidal Sassoon” markasını haksız bir surette kullandığını, kullanımın iltibas oluşturduğunu ileri sürerek davalı fiillerinin ve men'ini, davalının müvekkili markaları ile hizmet vermesinin önlenmesini, 20.000.00 TL Manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, dava konusu markanın 15.102010 başlangıç tarihli franchising sözleşmesi ile 556 sayılı KHK'nın 20. maddesi uyarınca TPE nezdinde 2009/4459 sayılı marka sahibi T. tarafından 5 yıl boyunca kullanılmak üzere kendilerine verildiğini, müvekkilinin sözleşmenin kendisine verdiği hakları kullandığını, markaya tecavüz ya da haksız rekabet hallerinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, tespit dosyasında davalı işyerinde görülen ürün ve hizmetler ile davacının tescilli markaları kapsamında kalan ürün ve hizmetlerin aynısı ve benzeri olduğu, dava dışı T.adına TPE nezdinde kayıtlı 2009/4459 sayılı marka sicilinde davalı lehine lisans sözleşmesinin kayıtlı bulunmadığı, gerek markanın ve gerekse ürün ve hizmetlerin aynı ve benzer olması nedeniyle 556 sayılı KHK'nın 61. maddesi ve TTK'nin haksız rekabete ilişkin hükümleri gereğince davacının tescilli marka haklarına tecavüz ve haksız rekabetin gerçekleştiği gerekçesiyle davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespit ve menine, davalı tarafın “Vidal Sassoon, Sassoon, VS Sassoon” ibarelerini kuaförlük ve güzellik bakım hizmetlerinde marka olarak kullanılmasının önlenmesine, 7.000.00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.556 sayılı KHK'nın 21. maddesinin sondan ikinci fıkrası uyarınca lisans sicile kayıt edilmediği sürece iyiniyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyecektir.Bu hükmün lisans alanine üçüncü kişilere karşı ve lisans sözleşmesine dayalı olarak açacağı davalarda uygulanabileceği, ancak lisans Alana karşı uygulanabilmesinin mümkün olmadığı gözetilmeden yazılı gerekçe ile karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇYukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.