Davacı vekili , müvekkilinin D. Denizcilik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından işletilen F. Holding Sa isimli şirketin donatanı olduğu A Mert gemisinde çalıştığını, 04.04.2011 tarihinde geminin çelik telinin koparak müvekkiline çarptığını ve müvekkilinin ambar boşluğuna düşerek yaralandığını, maddi ve manevi zararının olduğunu ileri sürerek, dava konusu gemi üzerine tedbir kararı verilerek seferden men edilmesini, 15.000 TL. manevi tazminat ile 1.000 TL. maddi tazminat davalıdan tahsilini, gemi üzerinde kanuni rehin hakkı tanınmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece iddia, savunma ve tüm kanıtlara göre, 854 sayılı Deniz İş Kanunu'nun 46. maddesine göre, bu kanun kapsamına giren gemi adamları ile bunların işveren veya işveren vekilleri arasında bu kanundan veya hizmet akdinden doğan davalar hakkında 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun uygulanacağı, hizmet akdinde ayrıca bir hüküm yok ise davanın geminin bağlama limanında iş davalarına bakmaya yetkili mahkemede görüleceğinden uyuşmazlığın Mersin İş Mahkemesi'nin görev alanine girdiği, gemi donatanının yabancı uyruklu olması, geminin yabancı bayraklı bir gemi olması, taraflar arasında iş sözleşmesi ilişkisinin kurulmasına ve Türk Hukuku'nun uygulanmasına engel olmayacağı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Mahkemece, istemin Deniz İş Kanunu hükümlerine tabi olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de, davalının işletmecisi olduğu geminin yabancı bayraklı olması nedeniyle 854 sayılı Deniz İş Kanu-nu'nun 1/1. maddesi uyarınca uyuşmazlığın bu kanun hükümlerine tabi bulunması söz konusu değildir. Öte yandan, karar tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1235/3. maddesi uyarınca gemi adamlarının iş sözleşmesinden kaynaklanan parayla ölçülebilen hakları kendilerine gemi alacaklısı hakkı verdiği gibi, aynı Kanunun 4/1a maddesi uyarınca bu nitelikteki istemlere konu dava ve işler ticari nitelik arzetmektedir. Şu halde, mahkemece iş mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi yasaya uygun değildir. Bu durumda, hükümden sonra yürürlüğe girmekle birlikte Türk Ticaret Kanu-nu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki 6103 sayılı Kanun'un 2/1 ve 3. maddeleri hükümleri gözetilerek uygulanması gerekli 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 5. maddesi uyarınca bir karar verilmek üzere yerel mahkeme kararının BOZULMASINA karar vermek gerekmiştir.2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin husumete yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.SONUÇYukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin husumete yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 04.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.