Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11474 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6935 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/02/2015NUMARASI : 2014/314-2015/70Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı sözleşmenin iptali ve alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedilmesi nedeniyle kiralanana yapılan masrafların kiraya verenden tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın, 01/07/2009 tarihli sözleşme ile unlu mamullerin üretimi amacıyla kullanılmak üzere müvekkili tarafından kiralandığını, davalı tarafından işyeri açma ruhsatı için gerekli olan izin ve muvafakatların alınamadığını ve sözleşmeye aykırı davranılarak müvekkilinin mağduriyetine sebep olduğunu belirterek 20.000 TL tazminatın tahsilini istemiş, ıslah dilekçesi ile 126.900 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen önceki hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 26/02/2014 ve 2013/9106 Esas 2014/2166 Karar sayılı tarih ilamı ile "Mahkemenin bu talep konusunda yaptırdığı bilirkişi incelemesi sonucu alınan 18.02.2011 tarihli bilirkişi raporunda, yapılan imalat bedellerinin lüks ve sökülüp götürülebilir imalatlar düşüldükten sonra 126.900 TL olacağı belirlenmiştir. Bilirkişinin belirlediği masraflar fırın ve unlu mamüller imalat ve satış yeri olarak kullanılmak üzere yapılan imalat bedellerinin lüks masraflar düşüldükten sonra diğer faydalı ve zorunlu masraflar olduğu belirtilmiş, olup söz konusu masraflar kiralananın fırın ve unlu mamüller imalat ve satış yeri olarak kullanılmak amacıyla yapılan masrafların tamamına yöneliktir. Ne var ki kiralananın unlu mamüller imalat ve satış yeri olarak kullanılmasına yasal engel yok ise de, ekmek fırını olarak kullanılamayacağı gerek Kat maliklerinin kararı ile gerekse de Beylikdüzü Belediyesinin 28.12.2011 tarihli yazısından anlaşılmaktadır. Bu nedenle Kat Malikleri Kurulunca yıkılması için karar alınan fırın bacasının ve davalı tarafından kullanılması imkanı bulunmayan ekmek fırınlarının taşınmaza değer katan faydalı ve zorunlu masraf olarak kabulü yerinde değildir. Bunun için mahkemece yeniden ek rapor yahut gerektiğinde yeni bir uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulundan, rapor alınarak, davacının sırf ekmek fırını olarak kullanılmak üzere yaptığı imalatların kiralananın yasal mevzuat gereğince ekmek fırını olarak kullanılması imkanı bulunmadığından, kiracı tarafından yapıldığı kabul edilen faydalı ve zorunlu imalatlardan fırın olarak kullanılmasına yönelik yapılan imalatların çıkarılması sonucunda bilirkişi aracılığı ile belirlenecek miktara hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde talebin tamamının kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılamada, davanın kısmen kabulü ile 103.350 TL alacağın tahsiline karar verilmiştir.1-Dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyulması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğar. Bu nedenle mahkemece bozma kararına uyulduğuna göre sonraki kararın bozma ilamında gösterilen esaslara aykırı olmamsı gerekir. Bozma ilamı doğrultusunda alınan 30/09/2014 tarihli bilirkişi raporunda, bozma ilamına uygun olarak, kiralananın, sırf ekmek fırını olarak kullanılması için yapılan "fırın ve işçiliği" ile " iki adet fırın bacası ve boru kaplaması" imalat bedelleri düşülerek alacak miktarının belirlenmesinde bir usulsüzlük yoktur. Ancak Mahkemenin 24/01/2013 tarihli ilk kararına eses alınan 18/02/2011 tarihli bilirkişi raporunda, asma tavan, kaba sıva üzerine yapılan saten alçı sıva ve iki adet banyo üst pvc kaplama imalatı lüks imalat olarak değerlendirilmiş, davacı vekili 08/11/2012 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda, dava konusu yaptıkları imalatları ve değerlerini kalem kalem belirtmiştir. Davacının dilekçesinde ilk raporda lüks imalat olarak belirtilen imalatlara yer verilmemiş, söz konusu imalat bedelleri ilk kararda hüküm altına alınmamış ve davacı tarafından da ilk karar temyiz edilmemiştir. Bozma sonrasında düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise asma tavan, kaba sıva üzerine yapılan saten alçı sıva ve iki adet banyo üst pvc kaplama imalatının lüks imalat olarak değerlendirilemeyeceği belirtilmiş ve bu imalatlara ilişkin yapılan masraflar hüküm altına alınmıştır. Bu durumda, davacının talebi aşıldığı gibi davalının usuli kazanılmış hakkı da ihlal edilmiştir. Yine aynı şekilde, hükme esas alınan 30/09/2014 tarihli bilirkişi raporunda, su tesisatı ve kanalizasyon işleri, kepenk ve koruma demiri, kaba sıva imalat bedelleri de daha önce hüküm altına alınan bedellerden daha yüksek hesaplanmıştır. Bu nedenle Mahkemece, davacının talebi ile bağlı kalınarak ve davalının usuli kazanılmış hakları gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.SONUÇ:Yukarıda 2 No'lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.