Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ancak davanın miktarı itibariyle duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kiracı tarafından açılan akdin feshi ve kiralanana yapılan faydalı imalat bedellerinin tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalıya ait taşınmazın 16.05.2012 tarihinde imzalanan sözleşme ile pide kebap salonu olarak kullanılmak üzere kiralandığını, davaya konu taşınmazda projeye aykırı yapı ve tadilatlar bulunduğunun tespit edildiğini, davalı kiraya verene gönderilen ihtarname ile aykırılıkların giderilmesi istenmesine rağmen davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, yapılan delil tespiti sonucunda alınan bilirkişi raporunda mecurda proje dışı tadilatlar yapıldığı, projeye uygun hale getirildiğinde kiralama amacına uygun iş yapmanın mümkün olmadığı, taşınmazdaki değer artırıcı imalat bedelinin ise 56.293,60 TL olarak tespit edildiğini belirterek, taşınmazın ayıplı olduğunun tespit edilmesi sebebiyle kira akdinin feshine, faydalı ve iyileştirici imalat bedellerine karşılık fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini, 17.11.2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile de toplam 6.205,40 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davacının taşınmazı müvekkilinin rıza ve bilgisi dışında genişlettiğini, imara aykırılıklar yaratarak müvekkili aleyhine idari para cezasına neden olduğunu, davacıya 2 adet dükkanın kiralandığını, bahçe ve bodrum katın kiralananla ilgisinin bulunmadığını, akdin feshi talebinde ise davacının kendi kusuruna dayanarak talepte bulunmasının mümkün olmadığını, davacının sözleşmenin 4. Maddesi uyarınca mal sahibinin haberi olmadan tadilat yapamayacağını, projeye aykırılıkların davacı tarafından meydana getirildiğini, kiralananın halen davacı tarafından tahliye edilmediğinden, yapıldığı iddia edilen imalatlardan dolayı sebepsiz zenginleşmiş sayılamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda kiralanan alan dışında bodrum ve zemin katlarda yer alan bina ortak alan ve depolarının imar yönetmeliği ve projesine aykırı olarak mecura dahil edildiği, bunların apartmanın ortak alanına dahil olduğundan bu kısımdaki imalatların bedelinin istenemeyeceği, ancak tezyinat kapsamında olmayan kalıcı değer arttırıcı imalat bedellerinin sebepsiz zenginleşmeye göre istenebileceği belirtilerek davanın kısmen kabulü ile kiralanan dükkanda bilirkişi raporu ile hesaplanan kalıcı değer arttırıcı imalat bedelleri olan toplam 6.205,40 TL nin davalıdan tahsiline, taşınmazın tahliye edilip anahtarın teslim edilmiş olması sebebiyle akdin feshi talebinin konusu kalmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.1-) Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.2-) Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasında 16.05.2012 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile kiralanan B C-2 nolu işyeri temiz ve noksansız şekilde “piknik” olarak kullanılmak üzere davalıya kiraya verilmiştir. Sözleşmenin genel şartlar 12. Maddesinde, kiracının, kiralanan yerin içinde ve dışında yaptıracağı tezyinat masraflarının kendisine ait olacağı, mukavele müddeti bittiğinde yapılan her türlü masraf için tazminat istemeye hakkı olmamak üzere tamamının mal sahibinin olacağı, sözleşmenin özel şartlar 4. Maddesinde ise kiracının kiralananda mal sahibinin haberi olmadan tadilat yapamayacağı düzenlenmiştir. Bu şartlar geçerli olup tarafları bağlar. Kiralanan taşınmazın anahtarları dava devam ederken kiracı vekili tarafından 23.01.2014 tarihinde teslim edilerek kiralananın tahliye edildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki kira sözleşmesinde kira müddeti 1 yıl olup dava tarihinde sözleşmenin süresi sona ermiştir. Davacı bunu bilerek hareket ettiğine ve taraflar arasında geçerli olan kira sözleşmesinin 12. Maddesinde yapılan her türlü masraf için tazminat istemeye hakkı olmadığının kararlaştırılmasına göre davacı, kiralanana yapılan masrafların ödenmesini talep edemez. Mahkemece yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) No'lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) No'lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 24.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.