MAHKEMESİ : KAHRAMANMARAŞ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/02/2010NUMARASI : 2005/85-2010/82Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanları M.. O..'ya ait 4 sayılı parseldeki 5 ve 6 numaralı bağımsız bölümlerin oğlu olan davalı A..tarafından vekil sıfatıyla diğer davalılara aktarıldığını, miras bırakanın hukuki ehliyeti bulunmadığını, vekaletnamenin bu durumdan yararlanılarak alındığını ve kötüye kullanıldığını ileri sürerek, miras payları oranında iptal-tescil, olmadığı takdirde tazminat istemişlerdir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, temliklerin muvazaalı yapıldığı gerekçesiyle davacıların miras payları oranında iptal-tescile karar verilmiştir.Karar, davalılardan A.. tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, tapu iptA..-tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 4 sayılı parseldeki çekişmeli 5 ve 6 numaralı bağımsız bölümler davacıların ve davalı A..'nin ortak miras bırakanı tarafından vekil kılınan davalı A..vasıtasıyla davalı M..'a satış suretiyle temlik edildiği, M..'ın da bu bağımsız bölümlerden 5 numaralı olanını diğer davalı F..'e devrettiği, miras bırakanın ölümüyle mirasçısı olarak davacılar ve davalı A..'den başka dava dışı eşi ile bir kızının kaldığı görülmektedir.Davacılar, miras bırakanlarının ehliyetsizliğine ve satış işleminde kullanılan vekaletnamenin miras bırakandan hile ile alınıp kötüye kullanıldığı iddialarına dayanarak eldeki davayı açmışlar ve miras payları oranında istekte bulunmuşlardır. Anılan iddiaların ancak tereke adına açılacak davalarda ileri sürülebileceği, terekenin elbirliği mülkiyetine tabi olması ve elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları bulunmayıp her birinin hakkının ortaklığa giren malların tamamına yaygın bulunması nedeniyle de paya yönelik isteklerin dinlenemeyeceği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, başından beri dinlenme olanağı olmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.Davalının, temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.