MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 22/04/2010NUMARASI : 2009/53-2010/285Taraflar arasında görülen davada;Davacı, davaya konu tescil harici taşınmazın 3402 Sayılı Yasanın 18.maddesi uyarınca Hazine adına tescilini istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, 3402 Sayılı Yasanın 18.maddesindeki koşulların gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı Belediye tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, 3402 Sayılı Yasa'nın 18.maddesine dayalı tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, yerleşim alanına yakınlığı nedeniyle taşınmazdan ekonomik fayda sağlanabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davaya konu taşınmaz hakkında daha önce M.. G. tarafından açılan 2002/765 es. s. zilyetliğe dayalı tescil davasının, imar-ihya koşullarının geçekleşmediği gerekçesiyle reddedildiği ve derecattan geçerek kesinleştiği görülmektedir. Hazine, aynı taşınmaz hakkında bu kez Belediye ile M.. G.. aleyhine eldeki davayı açmış ve 3402 Sayılı Yasa'nın 18. maddesine dayanmıştır.Bilindiği üzere, 3402 Sayılı Yasa'nın 18/1. maddesinde “... tescile tabi bulunan taşınmaz mallar ile tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerler Hazine adına tespit olunur.” hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan, aynı Yasa'nın 16/C maddesi de “Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kayalar, tepeler, dağlar (bunlardan çıkan kaynaklar) gibi, tarıma elverişli olmayan sahipsiz yerler ile deniz, göl, nehir gibi genel sular tescil ve sınırlandırmaya tabi değildir, istisnalar saklıdır.” hükmünü içermektedir.Somut olayda, çekişmeli taşınmazın taşlık alanda kalması nedeniyle kadastro sırasında tespit harici bırakıldığı, keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporundan da, halen taşlık özelliğini sürdürdüğü ve tarımsal üretime elverişli olmadığı, ayrıca bölgede uygulamaya konulmuş bir imar işleminin de bulunmadığı anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, taşınmazın 3402 Sayılı Yasa'nın 16/C maddesi kapsamında kaldığı ve aynı Yasa'nın 18/1. maddesindeki tescil koşullarının oluşmadığı gözetilerek davanın reddedilmesi gerekirken tescile hükmedilmesi isabetsizdir.Davalı Belediyenin, temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.