MAHKEMESİ : ŞEBİNKARAHİSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 08/03/2010NUMARASI : 2007/139-2010/74Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 127 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kadastral yol olduğunu iddia ederek davalı tarafından 3091 Sayılı Yasa uyarınca men kararı aldırıldığını, gerçekte taşınmazın içinde kadastral bir yol bulunmadığını, mülkiyet hakkına müdahale olduğunu ileri sürerek, davalının müdahalesinin ve muarazanın önlenmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve muarazanın giderilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; kayden davacıya ait 127 parsel sayılı taşınmaz içinden fiilen kullanılan yolun girişinin kapatılması nedeniyle davalının başvurusu üzerine 3091 Sayılı Yasa uyarınca men kararı alındığı, yargılamanın devamı sırasında davalının öldüğü ve mirasçılarının davaya dahil edildiği anlaşılmaktadır.Davacı, 3091 Sayılı Yasa uyarınca men kararı aldıran davalının mülkiyet hakkına müdahale ettiğini ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır.Gerçektende, davalının yargılama sırasında ölmesi nedeniyle davaya dahil edilen mirasçıların çekişmeli yerle bir ilgilerinin bulunmadığı gözetilerek konusuz kalan elatmanın önlenmesi davasında esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi doğrudur. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Ancak, davalının dava tarihinde çekişmeli yeri yol olarak kulandığı ve davacının kullanımına engel olmak suretiyle muaraza yarattığı sabit olduğuna göre, dava tarihinde davacının davasında haklı olduğu kabul edilmelidir.Hal böyle olunca, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalının halefi olan ve davaya dahil edilen mirasçılara yükletilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.