Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11378 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1431 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İstanbul 4. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/06/2014NUMARASI : 2012/515-2014/682Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, ödenmeyen Şubat ayı kirası, erken tahliye nedeniyle yoksun kalınan 2 aylık kira alacağı ve hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile "3.550,00 TL" kira alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve 6.250 TL hasar bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde; Davalı M.. Y..'ın 01/01/2010 başlangıç tarihli kira kontratı ile .....Sitesi .... Caddesi No..... / İstanbul adresindeki mecurun kiracısı iken akde aykırı olarak 03/03/2012 tarihinde mecuru harap bir şekilde boşaltıp gittiğini, oysaki mecurun tam ve mükemmel bir şekilde davalıya teslim edildiğini, ancak davalı bırakıp gittikten sonra İstanbul 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/26 D.iş dosyası ile yapılan tespit neticesi hazırlanan bilirkişi raporunda 16.150,00 TL hasar bulunduğunun tespit edildiğini, ayrıca davalının ödemediği 2012 Şubat ayı kirası 1.800,00 TL ile mecurun 01/05/2012 tarihinde yeniden kiraya verilene kadar ki 2012 Mart ayı kirası 1.800,00 TL ve 2012 Nisan ayı kirası 1.800,00 TL olmak üzere toplam 5.400,00 TL tutarındaki kira borçlarını ödemediğini, belirterek 2012 Şubat, Mart ve Nisan aylarına ait kira alacakları ile hor kullanma sebebiyle zarara uğrayan davacının bilirkişi tarafından tespit olunan 16.150,00 TL tutarındaki zararların toplamı 21.550,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili sözleşmeye göre 1 ay önceden bildirmek şartı ile davalının her zaman tahliye hakkının bulunduğunu, davalının yokluğunda yapılan tespiti ve bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, taşınmazda oluşan hasarın davacının zamanında gerekli tadilatı yapmamasından kaynaklandığını, oluşan hasarın hatalı mantolama sebebiyle oluşan rutubetten kaynaklandığını, çatıdaki hasarın kiralayan tarafından binanın çatısına konulması gereken mermer konulmadan kırık kiremitlerle ve gerekli izolasyon malzemesi kullanılmasından kaynaklandığını, evin badana boyasının yapılmış bir şekilde temiz ve yeni kiracının masraf yapmaksızın kullanacağı şekilde prizleriyle birlikte teslim edildiğini, belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 3.550,00 TL yoksun kalınan kira alacağı ve 6.250,00 TL hasar bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davalının kira alacağı ve erken tahliye sebebiyle uğranılan makul süre kira alacağına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasında düzenlenen ve hükme esas alınan 01/01/2010 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda./..uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 8. maddesinde " Kiracı kiralananı boşaltmak istediği takdirde en az bir ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirmeyi taahhüt eder.” 10. Maddesinde “Kiracı depozit olarak 1550 TL mal sahibine verecektir.” hükmüne yer verilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, kiracının kiralananı 03.03.2012 tarihinde boşalttığını belirtmiş davalıda bu tarihe karşı çıkmamıştır. Öte yandan davacı vekili kira alacağını Şubat 2012 tarihleri arasındaki dönem için talep etmiştir. Bu tarihe göre 03.03.2012 tarihinin tahliye tarihi olarak kabul edilmesi gerekir. Erken tahliye halinde kural olarak TBK. 325. maddesine göre kiracı anahtar teslim tarihine kadar kira bedelinden anahtar teslim tarihinden itibaren ise kiralananın aynı şartlarda kiraya verileceği makul süre kira bedeli ile sorumludur. Bununla birlikte TBK.112 (Borçlar Kanunun 96. ) göndermesi ile aynı kanunun TBK. 52 (BK. 44) maddesi uyarınca, davacı kiralayanın bu yerin yeniden kiralanması konusunda gayret göstermesi, böylece zararın artmasını önlemesi için kendisine düşen ödevi yapmak durumundadır. Bu durumda davacının zararı, tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibarettir. Ne var ki bu süre sözleşmenin özel şartlar 8. maddesinde '' Kiracı, kiralananı boşaltmak istediği taktirde en az bir ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirmek zorundadır '' düzenlemesiyle bir ay olarak belirlenmiştir. Bu durumda bir aylık makul süre kirasına hükmetmek gerekirken fazla miktara hükmedilmesi doğru değildir.3- Davacı kiralayanın temyizine gelince; Davacı kiralananda İstanbul 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/26 D.iş sayılı dosyasında bilirkişi marifetiyle tesbit yaptırmış ve hor kullanma kalemleri ve eski hale getirme bedeli tesbit edilmiştir. Ayrıca yargılama sırasında alınan bilirkişi raporları ile de hasar tespit edilmiştir. 6098 sayılı T.B.K.nun 316. (B.K.nun 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı kanunun 334. (B.K.nun 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Kira sözleşmesinde dava konusu taşınmazın bahçesinin çim yapılı olarak teslim edildiği halde çim bedeline hükmedilmemiş olması doğru görülmediği gibi depozito bedelinin hasardan mahsup edilmemesi de doğru değildir.Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda (2) ve (3) No'lu bentte açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 23/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.