Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11372 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 7295 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 02/02/2010NUMARASI : 2007/506-2010/7Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanın mal kaçırmak amacıyla 7 parça taşınmazı satış suretiyle davalı H.. ile diğer davalılar miras bırakanı R..’ye temlik ettiğini, satışların gerçek olmadığını ileri sürüp, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.Davalılar, davanın süresinde açılmadığını, iddiaların doğru olmadığını, dava konusu taşınmazların bedeli karşılığı satın alındığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazların davalılara temlikinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 02.11.2010 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat Z.. Ö.. ile temyiz edilen vekili Avukat N.. G.. geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 7 parça taşınmazın davalılara temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenerek ve mirasçı Remziye’nin aynı davalılar aleyhine aynı taşınmazlar bakımından açtığı dava dosyası da irdelenerek, davanın kabulüne karar verilmiş olması kural olarak doğrudur. Davalıların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davalıların öteki temyiz itirazlarına gelince; miras bırakanın dava konusu 543 ve 742 parsel sayılı taşınmazlarda temlike konu ettiği paylardan davacıların miras payları oranında iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, anılan taşınmazların tamamı üzerinden iptal ve tescile karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan, hükümden sonra dosyaya ibraz edilen çap(tapu) kaydından çekişme konusu 543 ve 742 parsel sayılı taşınmazlarda imar yapıldığı izlenimi uyanmaktadır. Bu durumda anılan taşınmazların imar uygulamasına tabi tutulup tutulmadığı da belirlenerek gerektiğinde imar parselleri üzerinden hüküm kurulması gerekeceği de açıktır.Diğer taraftan, davalıların harç yönünden taşınmazların temlike konu paylarının davacıların çekişmeye konu ettikleri miras paylarına isabet eden değer esas alınarak sorumlu olacakları gözetilerek bu şekilde belirlenecek harcın hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması da isabetsizdir. Davalıların, bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 750.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 02.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.