Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11368 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 7192 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : ALANYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/12/2009NUMARASI : 2008/353-2009/715Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanın maliki olduğu 1010 parsel sayılı taşınmazı inşaat ruhsatı alabilmek için yol ve park alanı olarak davalıya bağış suretiyle temlik ettiğini, davalının bağış koşulunu yerine getirmeyip taşınmazı restaurant olarak 3. kişilere kiraya vermek suretiyle kullandıktan sonra adına 334 ada 1 parsel olarak tescil ettirdiğini ileri sürüp tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın zamanaşımı içinde açılmadığını, dava konusu taşınmazın bağışının kayıtsız ve şartsız olduğunu, belediyenin yasadan kaynaklanan hakkı doğrultusunda işlem yaptığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın davalıya terki sebebinin ortadan kalktığı ve yerin imar parseli olarak tescil edildiği, davacıların taşınmazın iadesini bu nedenle isteme haklarının doğduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı ve fer'i müdahil tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 02.11.2010 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden asli müdahil B.. Ö.. vekili Avukat M..K.., diğer temyiz eden Oba Belediye Başkanlığı vekili Av.M..F.Y. ile temyiz edilen vekili Avukat M.. S.. E.. geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacıların, miras bırakan C..’in 1010 parsel sayılı taşınmazı davalı Belediye’ye bağış suretiyle temlik ettiğini, davalının bağış koşulunu yerine getirmediğini ileri sürerek payları oranında tapu kaydının iptali ve adlarına tesciline karar verilmesi isteğiyle eldeki davayı açtıkları anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; bu tür davalar miras bırakan adına ve ona teban açılan davalardır. Bunun sonucu olarak ancak taşınmazın terekeye iadesi, diğer bir deyişle tüm mirasçılar adına tescil isteğiyle açılabilir. Böyle bir durumda, varsa diğer mirasçıların davaya katılmalarının sağlanması ya da olurlarının alınması veya terekeye temsilcisi eliyle davanın yürütülmesi söz konusu olur. Terekenin elbirliği mülkiyetine tabi olması nedeniyle pay oranında iptal ve tescil istenmesi yasal açıdan mümkün değildir. Hal böyle olunca; davanın bu gerekçeyle reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de, hukuk sistemimizde tapu sicilinde geçerli olan dolu pafta sistemi ve doğru sicil oluşturma prensibi Türk Medeni Kanunu'nun 28.maddesi hükmü gözardı edilerek ölü kişi adına tescil kararı verilmesi de doğru değildir. Davalı ve feri müdahilin, bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan davalı ve Fer'i Müdahil vekilleri için 750.00.'şer-TL. duruşma avukatlık parasının karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine 02.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.