Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Dosya kapsamı, olayın oluş biçimi, sanığın söz ve davranışları gözetilerek eylemin görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğundan bahisle tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.Sanığın, oğlunun borcu nedeniyle başlatılan icra işlemleri sonucunda satışa çıkarılan aracının açık artırma yoluyla satışı sırasında "Bu arabayı sattırmam, kimseyi bindirmem, burada tezgah dönüyor, bu arabayı biz alacağız” şeklinde sözler söylemesi, bunun üzerine ihalenin iptal edilmesi şeklinde gerçekleştiği anlaşılan olayda; eylemin TCK'nın 235/5. maddesi yollamasıyla aynı maddenin 235/2-c bendinde düzenlenen hukuka aykırı diğer davranışlarla ihaleye katılımı engellemek suretiyle fesat karıştırma suçunu oluşturduğu kabul edilmişse de, hükümden sonra yürürlüğe giren 6459 sayılı Yasa ile anılan madde ve bentlerinde önemli değişiklikler yapıldığı, TCK'nın 235/3-a maddesine göre sadece cebir ve tehdit kullanmak suretiyle işlenen fiiller yönünden alt sınır cezanın değiştirilmediği, diğer hukuka aykırı davranışlar için değişik 235/1, 3-b maddelerindeki düzenlemelerin nazara alınması gerektiği anlaşılmakla buna göre hukuki durumunun yeniden takdir ve tayin edilmesi lüzumu,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin ve katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeple 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/11/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.