MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 17. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/11/2014NUMARASI : 2013/343-2014/418Taraflar arasındaki noterin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde ; davacının 2003 yılının 6.ayında Aksaray'da galericilik yapan H... K... isimli şahıstan ....plakalı aracı Kadıköy 8. Noterliğinin .... yevmiye ve 6.8.2004 günlü satış sözleşmesi ile devralıp, ruhsatını da aldığını, 1,5 sene kadar kullandıktan sonra davacının sözkonusu aracı dava dışı M... Y... isimli şahsa sattığını, satış işlemleri tamamlanıp bedel tahsil edilirken Kadıköy C.Savcılığının 2005/5231 E. sayılı dosyasından verilen karar ile arabanın yediemine çekilip bağlandığını, böylece sahtecilik yapıldığını, ancak söz konusu şikayet sureti ile elinden alınmış olan araçtan dolayı maddi-manevi zararlarının oluştuğunu, nitekim sahteciliğe karıştığı sebebi ile gözaltına alınıp tutuklanmak üzere bir takım hukuki işlemlere de maruz kaldığını, 10.000 TL maddi, 2.000 TL manevi olmak üzere toplam 12.000 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde ; aracın kendi dairesinde satıldıktan sonra Bakırköy 31. Noterliğinde de satış gördüğünü, iki satış arasında bir sahteciliğin ortaya çıkmadığını, bu sebeple yapılmış şikayetin yeterli olmadığını, temelsiz olduğunu, haklarında açılmış bir ceza davası da bulunmadığını, bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş ; sözkonusu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş; Dairemizin 06.03.2013 Tarih 2013/1404 Esas 2013/3760 Karar Sayılı İlamıyla;" Uyuşmazlık noterin hukuki sorumluluğuna dayalı maddi ve manevi tazminat davası niteliğindedir .Her ne kadar mahkemece, davalı noterin sorumluluğu noktasında bilirkişi raporu aldırılmış ve bu rapor doğrultusunda hüküm tesis edilmiş ise de, raporda sahte kimlik belgesinin iğfal edici nitelikte olup olmadığının kesin anlaşılabilmesi için belgeler üzerinde inceleme yapılması gerektiği vurgulandıktan sonra deneyimlerine dayanarak sahte kimlik belgesinin iğfal edici nitelikte ve normal bir kimlik görünümünde olduğu saptanmıştır. Bu haliyle davalı noterin sahte belgeyi anlamasının mümkün olup olmadığı irdelenmeyen bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun nitelikte olmayıp, bilimsel verilere uygun değildir.O halde mahkemece, davalı noterlik tarafından düzenlenen 06.08.2004 tarih ve ... yevmiye numaralı satış sözleşmesi aslı ve satıcı A...G... adına düzenlenmiş sahte kimlik belgesi getirtilerek veya davalı noterde bulunan örnekleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak, satış sözleşmesinde bulunan satıcı A... G...l imzalarının dava dışı İ.. B..'ın eli ürünü olup olmadığı, sözkonusu satıcı adına düzenlenmiş sahte kimlik belgesinin iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığı, davalı noterin sahte belgeyi anlamasının mümkün olup olmadığı ve davalı noter yönünden, üçüncü kişinin (haksız fiil faili) kusurlu eylemi ile davalı noterin kusursuz sorumluluğunu ortadan kaldıracak şekilde illiyet bağının kesilip kesilmediği hususlarında yeterli ve Yargıtay denetimine uygun bilirkişi raporu aldırılarak, sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yeterli olmayan bilirkişi raporlarına ve eksik incelemeye dayalı olarak yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozma konusu yapılarak yerel mahkemeye iade edilmiştir .Sözkonusu bozma ilamı üzerine ; dosyanın gönderildiği yerel mahkemece; bozma ilamına uyulması yönünde karar alınmış ; bozma ilamına uyularak devam eden yargılama neticesinde maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiş; sözkonusu karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.Temyiz istemine konu iş bu yargılama dosyasında ; hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince dava konusu edilen noterlik satış sözleşmesi aslı temin edilerek , bilirkişi S... S...'ye dosya tevdii edilmiş ; 12.11.2014 tarihli ek raporda Kadıköy 8. Noterliğinin .... yevmiye numaralı araç satış sözleşmesindeki satıcı A... G... ve alıcı M.. T.. vekili İ.. B.. imzalarının bu şahıs (A... G... ) eli ürünü olduğu görüşü bildirilmiştir.Yerel mahkemece ; sözkonusu bilirkişi raporu akabinde ;noterin hukuki sorumluluğuna dayalı olarak Noterlik Kanunu md.162 uyarınca açılan iş bu maddi ve manevi tazminat davasında davanın kısmen kabulu ile; 6.683 TL maddi 1000 tl manevi tazminatın , dava tarihi olan 7/4/2005 tarihinden yürüyen yasal faizi ile davalıdan tahsiline fazlaya ilişkin talebin reddi , yönünde karar alınmış; bozma ilamı üzerine alınan bilirkişi raporu akabinde verilen iş bu karar davalı noter vekilince temyiz edilmiştir .Davacı, davalı noterden maddi tazminatın yanında manevi tazminat da talep etmektedir.Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi (TBK.nun 58. md.) hükmüne göre manevi tazminata karar verilebilmesi için 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 24.maddesi hükmünde genel olarak açıklanan kişilik haklarına bir saldırı bulunması, hukuka aykırı fiil sonucunda kişilik haklarının zarar görmüş olması zorunludur. Malvarlığında bir zarar meydana gelmesi halinde de kişinin az veya çok üzüleceği ve manevi olarak acı çekeceği kuşkusuzdur. Ne var ki, malvarlığı zararları bu madde kapsamına girmemektedir. Anılan madde hükmü ile yalnızca kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan zararların giderilmesi amaçlandığından malvarlığı zarara uğrayan kişi yararına Borçlar Kanununun 49.maddesi hükmüne göre manevi tazminata hükmedilmesi yasal olarak mümkün bulunmamaktadır.Bu durumda manevi tazminat koşullarının gerçekleştiği ispat edilemediğinden manevi tazminat yönünden davanın tümden reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde davalının manevi tazminat isteminin de kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın manevi tazminat yönünden bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.