Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1133 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4023 - Esas Yıl 2013
Davacı A.. K.. vekili Avukat A.. T..tarafından, davalı S.. B.. aleyhine 15/04/2010 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeniyle hisse devrinin iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23/05/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, gabin ve müzayaka hali iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup yerel mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, eşi olan muris V.. K.'ın 18/06/2009 tarihinde vefat ettiğini, davalı ile murisin gayri resmi olarak beraber yaşadıklarını, murisin ölümünden yaklaşık 2 ay önce 10/04/2009 tarihinde dava konusu kooperatif hissesini davalıya düşük bir bedelle kooperatif hisse devir sözleşmesi ile sattığını, murisin kanser hastası olduğunu ve davalının murisin bu halinden faydalanarak kooperatif hisse devrini sağladığını belirterek gabin ve müzayaka hali nedeni ile tasarrufun iptalini, kooperatif hissesinin mirascılar adına tescilini istemiştir.Davalı, muris ile 20 yıldan fazladır beraber yaşadıklarını, son 6 yıl bu beraberliğin aralıksız devam ettiğini, murisin tüm ihtiyaçları ile kendisinin ilgilendiğini, yapılan devir işleminin geçerli olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, murisin dava konusu hissesini devretmesi gerekecek derecede maddi bir sıkıntısının olmadığı, devir tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın değeri ile devir sözleşmesindeki değer arasında 10 misli fark olduğu, davalının da muris ile gayri resmi olarak beraber yaşadıklarını kabul etmesi karşısında yapılan hisse devir işleminin muvazaalı olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.Dava dilekçesinin yorumu ve hukuki nitelendirmenin yapılması her somut olayın özelliğine göre 1086 sayılı HUMK’nun 76. maddesi, 6100 sayılı HMK'nın ise 33. maddesi uyarınca hakime ait olup hakim tarafların ileri sürdükleri olgu ile bağlıdır.Dava dilekçesinde, gabin ve muzayaka hali hukuki sebebine dayanıldığı ve açıklamaların da bu hukuki nedenlere dayanılarak yapıldığının anlaşılmasına rağmen, mahkemece davanın muvazaa nedeni ile tasarrufun iptali olarak kabul edilip buna göre değerlendirme yapılması doğru değildir. Şu durumda, dava dilekçesinde ileri sürülen olgularla bağlı kalınarak uyuşmazlık konusu olayda gabin ve muzayaka halinin varlığının araştırılması gerekirken yanlış hukuki değerlendirme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; bozma nedenine göre, öteki temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.