Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11315 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 9622 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : ÇEŞME ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 23/02/2010NUMARASI : 2009/485-2010/49Taraflar arasında görülen davada;Davacı Hazine, davalıların miras bırakanı adına kayıtlı 3003 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kısmen kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürerek, tapusunun iptalini istemiştir.Davalılar, mülkiyet hakkının yasal yollarla kazanıldığını belirtip, davanın reddini savunmuşlardır. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın Dairece, 5841 Sayılı Yasa hükümleri gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gereğine değinilerek bozulması üzerine, mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamında belirtilen hususlar gözetilmek suretiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş olması doğrudur. Bu yöne değinen davacı Hazine'nin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ancak, her dava açıldığı tarihteki koşullara tabidir. Dava tarihi itibariyle davasında haklı olan bir kimsenin yargılama sırasında çıkan yasa gereğince haksız duruma düşmesi halinde yargılama giderleri ve 1957 tarih, 4/16 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinden sorumlu tutulamayacağı açıktır.Anılan bu kural yasal ve yargısal uygulamada kararlılık kazanmıştır.(Baki Kuru, Hukuk Usulü Muhakemeleri 5. cilt, sayfa 5338, dipnot 159; 10. H.D. 21/12/1976, 8770/8739 ve dipnot 160: 5. HD 12/09/1977, 5445/5655 dipnot 161: 10.HD 24/02/1976, 6296/1297) Ayrıca, her dava açıldığı tarihteki koşullara bağlıdır. Öte yandan avukatlık ücreti 29.05.1957 tarih ve 4/16 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca yargılama giderlerinden sayılır. Davacı Hazine, temyiz dilekçesinde sair nedenlerden söz etmek suretiyle bu hususa değinmiştir.Hal böyle olunca, somut olayda mahkemece yapılan keşif sonucu çekişmeli bölümlerin kıyı kenar çizgisi içinde bulunduğu ve dava tarihinde davacı Hazinenin haklı olduğu anlaşıldığına ve yargılama sırasında yürürlüğe giren 5841 sayılı yasa gereğince dava reddedildiğine göre davalının tüm yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulması gerekirken aksine yazılı düşüncelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Öyleyse davacı Hazinenin yukarıda değinilen yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlere hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 01.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.