Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı (karşı davacı) alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:Davacı (üçüncü kişi) vekili, Ankara Yirmisekizinci İcra Müdürlüğü’nün 2008/5911 sayılı dosyasında trafik kaydına haciz konulan 06 … 9504, 06 … 943, 06 …7974 plaka sayılı araçların davacı üçüncü kişi tarafından alacağına karşılık 08.04.2008’de noterde yapılan sözleşme ile satın alındığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Davalı (alacaklı) vekili, istihkak davasının reddini, karşı davası ile borçlunun araçlarının devrine ilişkin tasarrufunun iptalini istemiştir.Mahkemece açılan dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; “davacının takip tarihinden bir gün sonra ancak hacizden önce 08.04.2008’de dava konusu 06 … 9504, 06 … 943, 06 … 7974 plaka sayılı araçları noterde yapılan sözleşme ile satın aldığı, bu tarihte mülkiyetin kendisine geçtiği” gerekçesi ile şikayet başvurusunun kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemize ait 10.12.2009 gün, 5849-8181 sayılı kararla davanın üçüncü kişinin açtığı istihkak davası olduğu, İİK’nın 97/11. maddesi uyarınca genel hükümler dahilinde basit yargılama usulünün uygulanarak duruşmalı inceleme yapılması gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda; “dava konusu araçların haczin konulmasından önce noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişi tarafından satın alındığı, mülkiyetin hacizden önce davacıya geçtiği, dosyada aciz vesikası bulunmadığından tasarrufun iptalinin istenemeyeceği” gerekçesi ile davanın kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına, tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş; davalı (karşı davacı) alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, üçüncü kişinin İİK’nın 96. vd. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkına dayalı olarak açtığı “istihkak” ve alacaklının İİK’nın 97/17. maddesi uyarınca karşı dava olarak açtığı “tasarrufun iptali” davası niteliğindedir.İİK’nın 97/17. maddesinde; “…İstihkak davasına karşı haczi yaptıran alacaklı bu Kanun’un 11. Babı hükümlerine dayanarak ve muvakkat veya kati aciz belgesi ibrazına mecbur olmaksızın mütekabilen iptal davası açabilir. Dava ve mütekabil davada tarafların gösterecekleri bütün delilleri hakim serbestçe takdir eder…” hükmü yer almaktadır. Buna göre üçüncü kişi, hacze dayalı olarak istihkak davası açtığında (İİK’nın 97/6-9) davalı, takip alacaklısı, aciz belgesi sunmak zorunda olmaksızın, bu davaya karşı tasarrufun iptali davası açabilme olanağına sahiptir.Somut olayda takip alacaklısı anılan madde hükmü uyarınca tasarrufun iptali davası açtığına göre, mahkemece yapılması gereken, işin esasına girilerek olumlu ya da olumsuz bir karar vermekten ibarettir.Bununla birlikte Yargıtay’ın ve Dairemizin istikrar kazanan uygulamasına göre üçüncü kişinin, takip borçlusunun ticari emtiasının önemli bir bölümünü devralması halinde İİK’nın 280/son maddesi gereğince borçlunun içerisinde bulunduğu mali durumu bildiği kabul edilmeli, her olayın özelliğine göre yapılan devir işlemlerinin muvazaalı olup olmadığı üzerinde ayrıca durulmalıdır.Davaya konu üç aracı da aynı gün içinde satın alan üçüncü kişinin yukarıda belirtilen madde hükmü gereğince borçlunun içinde bulunduğu mali durumu bildiğinin ve yasal karinenin aksi iddia ve ispat edilemediği için de yapılan satışların alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlem niteliğinde olduğunun kabulü gerekir.Belirtilen hususlar dikkate alınmadan, tasarrufun iptali davasının aciz vesikası bulunmadığından bahisle reddine, istihkak iddiası ile ilgili davanın ise oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.S o n u ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı (karşı davacı) alacaklıya verilmesine 06.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.