İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Espiye Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 09/01/2015NUMARASI : 2013/225-2015/2Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalı F.. T..'un itirazının 3.333,33 TL asıl alacak üzerinden iptaline,ispat olunamayan diğer davalılar B.. C.., S.. K.., H.. K.., A.. Z.., E.. D..'e yönelik fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; Aile hekimi olan davalıların müvekkiline ait taşınmazın ilk iki katını aile sağlığı merkezi olarak kullanmak üzere 15/06/2010 tarihinde üç yıllığına kiraladıklarını, kiralama esnasında üç yıl kalacaklarını beyan ettiklerini, dönem başında peşin verilmek suretiyle birinci yıl 15.000,00 TL,ikinci ve üçüncü yıllar için 20.000,00 TL kira bedeli konusunda anlaşmaya varıldığını, uzun süreli anlaşma gereği müvekkilinin aile sağlığı merkezi yapılmaya uygun hale getirmek için masraf ettiğini, kira süresinin 15/06/2013 tarihinde dolmasına rağmen davalıların yeni yapılan aile sağlığı merkezine taşındıkları bahanesi ile 15/06/2012-15/06/2013 tarihleri arasında üçüncü yıla ait kira bedelini ödemediklerini, ve anahtarı teslim etmediklerini, davalılar aleyhine .. İcra Müdürlüğü'nün .. esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalıların icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettikleri için takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, davalıların %20 'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalılar, taraflar arasında bulunan sözlü kira ilişkisinin yeni aile sağlığı merkezi inşaatı tamamlanana kadar olduğunu yeni aile sağlığı merkezinin açılmasından sonra taşınmazın 2012 yılı Mayıs ayında kiraya verene teslim edildiğini bu nedenle 2012 yılına ait kira borçları bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Taraflar arasında 15.06.2010 başlangıç tarihli sözlü kira ilişkisinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.Davacı alacaklı, 31.01.2013 tarihinde başlattığı icra takibi ile 15.06.2012-15.06.2013 dönemine ait 20.000,00 TL kira alacağının tahsilini istemiştir.Davalı borçlular süresinde verdikleri itiraz dilekçelerinde alacaklıya herhangi bir borçları bulunmadığını beyan etmişlerdir. Davalı kiracılar gerek itiraz dilekçesinde gerekse yargılama aşamasında kira miktarına karşı çıkmamış olup bu hususta davacı tarafından teklif edilen yeminin bir kısım davalılar tarafından eda edilmiş olması davacı aleyhine sonuç doğurmaz. Davalı kiracılar taşınmazın 2012 yılı Mayıs ayında boş ve temiz olarak kiraya verene iade edildiğini savunmuş ancak anahtar teslimini yazılı belge ile kanıtlayamamışlardır.Kiracının kiralananı iade borcunun yerine getirildiğinin kabul edilebilmesi için kiralananın anahtarının usulünce kiraya verene teslim edilmesi gerekir. Anahtar teslim edilmedikçe kiralananın, kiracının kullanımında olduğunun kabulü gerekir. Kiracı kiralanan taşınmazı kullanımında bulundurduğu süre boyunca kira parasından sorumludur.Anahtarın kiralayana teslimi, hukuki işlemin içerisinde yer alan bir maddi vakıa olmakla birlikte, sözleşmenin feshine yönelik bir hukuki sonuç doğurduğundan, bunun ne şekilde ispatlanacağı hususu, yıllık kira bedelinin tutarı esas alınmak suretiyle, H.M.K.nun 200. maddeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. Eş söyleyişle, yıllık kira bedelinin tutarı senetle ispat sınırının (HM.K. md.200/1) üzerindeyse ve kiralayanın açık muvafakati yoksa (H.M.K. md.200/2), bu yön kiracı tarafından ancak yazılı delille ispatlanabilir.Davalı kiracılar, anahtar teslimi hususunda yazılı delil sunmamışlar,açıkça yemin deliline de dayanmamışlardır.Bu durumda davacı kiraya verenin bildirdiği tarih esas alınmalıdır.Davacı kiraya veren 2013 yılı Haziran ayında çilingir vasıtası ile kiralanana girmek suretiyle kiralananı teslim aldığına göre davalı kiracılar 2012 yılı kira bedelinden sorumludurlar.Mahkemece davanın tüm davalı kiracılar yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın kısmen kabulü ile davalı F.. T..'un itirazının 3.333,33 TL asıl alacak üzerinden iptaline,ispat olunamayan diğer davalılar B.. C.., S.. K.., H.. K.., A.. Z.., E.. D..'e yönelik fazlaya ilişkin taleplerin reddine şeklinde karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.