MAHKEMESİ : BODRUM 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ : 23/11/2009NUMARASI : 2009/575-2009/625Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları P.T.'ın 71 ada 38 parsel sayılı taşınmazdaki payının ağır hastalık halinde iken davalının oğluna verdiği vekaletname ile önce satış vaadi sözleşmesi yapıp, daha sonra satış yoluyla davalıya temlik edildiğini, satışın gerçek olmadığını ileri sürüp, davalıya satışı yapılan payın tapusunun iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini olmazsa tenkis istemişler, yargılama sırasında davacı A. T.. dışındaki davacılar davadan feragat etmişlerdir. Davalı, murisin paraya olan ihtiyacı nedeniyle gerçek irade mahsulü vekaletname ile işlemin yapıldığını, satışın gerçek olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “…kısa karara aykırı gerekçeli karar yazılması nedeniyle …” bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince davacılar Y.., Ş.., M.. G.., C. tarafından açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davacı A. tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davacı A. yönünden davanın kabulüne, diğer davacılar yönünden feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mahkemece taraflar arasında 02.11.2000 tarihinde imzalanan sulh sözleşmesi dikkate alınarak davacı A. yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olması kural olarak doğrudur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak davacılar dava konusu 71 ada 38 parselde miras bırakan anneleri P.’ye kök miras bırakanlarından intikal eden miras payları yönünden iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır. Dosyada bulunan tapu kaydından dava konusu taşınmazda davalı O..’ın davacı ile birlikte verasette iştirakli olarak paydaş oldukları, davalı O.’ın aynı zamanda satış ve pay tevhidi nedeniyle taşınmazda paydaş olduğu, diğer bir deyişle miras bırakan P.’den satın aldığı payların dışında miras yoluyla intikal eden paylarının da bulunduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, dava konusu 38 parsel sayılı taşınmazda davalı O.’a miras bırakan Pembe’den satış yoluyla intikal eden iştirak paylarının iptaline karar verilmesi gerekirken miras bırakanla ilgisi bulunmayan paylarında iptaline karar verilmesi doğru değildir. Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.