Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11217 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 9364 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : FİNİKE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 22/06/2010NUMARASI : 2010/5-2010/275Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanları S.’in dava konusu 393 parsel sayılı taşınmazdaki bir kısım paylarını mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalılara satış suretiyle devrettiğini ileri sürerek, miras payları oranında tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “…miras bırakanın malvarlığının tüm mirasçılar arasında paylaştırma amacı gütmediği, gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırmak olduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği …”gerekçesiyle bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Önceden verilen hüküm, Dairece; “..miras bırakanın malvarlığını tüm mirasçıları arasında paylaştırma amacı gütmediği, gerçek iradesinin mirasçılardan mal kaçırmak olduğu belirtilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği …”gerekçesiyle bozulmuştur. O halde, bozma kararına uyularak davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ne varki, dava dilekçesinde taşınmaz değeri 40.000 lira olarak gösterilmiş taraflarca bu değeri bir itiraz vaki olmamıştır. Bozma kararından sonra taşınmazın değeri keşfen belirlenmiş ve harç bu değere göre tamamlattırılmıştır. Artık olayda taşınmazın avukatlık ücretine esas alınması gereken değeri yönünden davalı yararına usulü kazanılmış hak doğmuştur. Hal böyle olunca davacı yararına dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bozma kararından sonra saptanan değerin esas alınması doğru değildir. Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.