MAHKEMESİ : ANKARA 16. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 22/04/2010NUMARASI : 2009/473-2010/148Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden paydaş oldukları 20 no'lu bağımsız bölümü birbirlerinden duvarla ayrılan iki ayrı dükkan olarak kullanıldığını, davalının hissesinden fazla yer kullanmak suretiyle kendi payının 37.40 m2'lik kısmını işgal ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, bağımsız bölümler arasındaki duvarın yıkımı ile hisseye uygun hale getirilmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Davanın kabulüne ilişkin kararın temyizi üzerine Dairece; “… intifadan men olgusu gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda, çekişme konusu taşınmazın kullanım tarzının taraflar arasında taksim yoluyla belirlendiği saptanmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.Ne varki; davanın reddine karar verilmiş olmakla, davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesi gözetilmek suretiyle harcı tamamlanan değer üzerinden avukatlık ücreti tayin ve takdir edilmesi, ayrıca yargılama giderlerinin tamamının davacı taraf üzerinde bırakılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.