Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11130 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1734 - Esas Yıl 2013





Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu hakkında birikmiş nafaka alacağı ve takip tarihinden itibaren işleyecek aylık 500,00 TL nafaka alacağı için başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlunun, icra takibinin kesinleşmesinden sonra 29.05.2012 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda; mükerrer takip iddiasıyla birlikte geçerliliği kalmayan aile mahkemesi ara kararına dayanılarak takip yapıldığını ileri sürerek icra takibinin iptalini talep ettiği, mahkemece istemin reddine karar verildiği görülmektedir. Türk Medeni Kanunu'nun "Geçici Önlemler" başlığını taşıyan 169.maddesinde; "Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır" düzenlemesine yer verilmiştir. Sözü edilen tedbir nafakası boşanma kararının kesinleşmesi ile sona erer.Somut olayda taraflar arasında görülen boşanma davasında Pendik 1. Aile Mahkemesi'nin 01.04.2010 tarih ve 2009/706 E. sayılı ara kararı ile; "A.. a. ve müşterek çocuk için ayrı ayrı 250,00'şer TL olmak üzere aylık 500,00 TL tedbir nafakasının dava tarihi olan 10.08.2009 tarihinden itibaren C.. A..'dan alınarak A.. A..'a verilmesine" karar verildiği, boşanma davası devam ederken mahkemenin 22.09.2010 tarihli ara kararı ile "01.04.2010 tarihli ara kararda belirtilen tedbir nafakalarının 21.09.2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere A.A. için aylık 150,00 TL, müşterek çocuk için aylık 125,00 TL olarak belirlenmesine" karar verildiği, borçlu hakkında Kadıköy İcra Müdürlüğü'nün 2011/19723 E. sayılı dosyası ile 24.10.2011 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde; 9.000,00 TL asıl alacak olmak üzere toplam 9620,63 TL alacak ile birlikte takip tarihinden itibaren işleyecek aylık 500,00 TL nafaka talep edildiği görülmektedir.Takibin şekline göre uygulanması gereken İİK' nun 62. maddesi uyarınca şikayet dışındaki her türlü itirazın icra dairesine bildirilmesi zorunlu olup, takibin iptaline dair talep ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde icra dairesine yapılmadığından ve dolayısıyla takipte talep edilen 9.620,63 TL alacak yönünden icra takibi kesinleşmiş olduğundan borçlunun bu yöne ilişkin isteminin reddi doğrudur. Ancak işleyecek nafaka alacağı yönünden ödeme emrinin tebliğ tarihi itibariyle henüz mevcut olmayan borca itiraz söz konusu olamayacağından talep edilen aylık işleyecek nafaka miktarının kesinleştiğinden söz edilemez. Takibin kesinleşmesinden sonra mahkeme kararı ile nafaka miktarının düşürülmesi ya da tümden kaldırılması halinde bu hususun İİK'nun 71. maddesi uyarınca her zaman icra mahkemesinde şikayet konusu yapılabileceği kuşkusuzdur.Bu durumda Pendik 1. Aile Mahkemesi'nin 22.09.2010 tarihli ara kararı ile 21.09.2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tedbir nafakası A.. A.. ve müşterek çocuk için toplam 275,00 TL olarak belirlendiğinden, 24.10.2011 tarihinde başlatılan icra takibinde aylık 500,00 TL işleyecek nafaka talebi mahkeme kararına aykırıdır. halde mahkemece; takip tarihinden sonra işleyecek aylık 275,00 TL nafaka alacağı yönünden takibin devamı ile fazlaya ilişkin işleyecek aylık nafaka talebi yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin tümden reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.