MAHKEMESİ : TEKİRDAĞ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/10/2008NUMARASI : 1994/416-2008/296Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden davalılar adına olan 1706 parsel sayılı taşınmazın 125 m2'lik kısmının ve binanın 5 m2'lik bölümünün kıyı kenar çizgisine göre kıyıda kaldığını ileri sürerek, tapu iptal, elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemiştir.Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, taşınmazın kıyı kenar çizgisine göre kıyı dışında kaldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davacı Hazine vekili ile bir kısım davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptal, sicil kaydının kütükten terkini, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; özellikle 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İBK gereğince belirlenen kıyı kenar çizgisine göre çekişme konusu taşınmazın kıyıda kalmadığı, ancak davalıların kullanımında olan ve bilirkişi raporunda ( C) harfi ile gösterilen yerin, tanımı 3621 sayılı yasanın 4. maddesinde yapılan kıyıda kaldığı, (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümlerin ise davalı tarafın çap kaydı dışında ve aynı zamanda kıyı kenar çizgisine görede kıyı dışında kaldığı anlaşılmaktadır.Mahkemece, tapu iptal ve terkin isteğinin reddine, (B) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümlere davalı tarafın tecavüzünün saptanarak bu yerlere ilişkin elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne karar verilmiş olması doğrudur. Davacının bu yöne ilişkin, bir kısım davalıların ise tüm temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Davacının öteki temyiz itirazlarına gelince;Teknik bilirkişinin raporunda (A) ile gösterilen bölümün çap kaydı kapsamı dışında ve belirlenen kıyı kenar çizgisine göre de devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, buraya davalıların taşkın olacak şekilde bina yaparak elattıkları saptanmıştır.O halde, krokide (A) ile gösterilen bölüm bakımından da elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.