Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1110 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16217 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : İtirazın İptaliTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Kişisel ilişkinin gerektirdiği masraflara katlanma külfeti, bundan yararlanan tarafa düşer. Müşterek çocuk ile baba arasında,17.10.2012 tarihli ara kararı ile belirtilen biçimde ve günlerde kişisel ilişki kurulmasına dair kararın icrası için,....İcra Müdürlüğünün dosyasında borçlu anneye tebligat yapılmadığı gibi, borçlu annenin icra dosyasına bir itirazı mevcut değildir.İcra İflas Kanununun 25/a maddesi uyarınca borçlunun, alacaklı baba ile çocuğun kişisel ilişki kurulmasına engel olduğunu gösteren herhangi bir delil yoktur.Çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilamın icrası İcra İflas Kanununun 25/a maddesi hükmü dairesinde yerine getirilir. Kişisel ilişki kurulmasına dair kararın infazının sağlanması için, diğer bir anlatımla çocuğun kendisinde bulunmayan tarafa teslimi için yapılan giderlerin kime ait olacağı noktasında çıkan uyuşmazlığın çözümlenmesi lazımdır. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik giderlerin genel takip giderleri gibi düşünülmesi yerinde olamaz.Borçlar Kanununun 89. maddesinin 3 numaralı bendinde açıklandığı gibi anılan maddenin 1 ve 2 numaralı bentleri dışında kalan borçların borçlunun bulunduğu yerde itfa zorunluluğu vardır. Hal böyle olunca çocuğun nezdinde bulunduğu ana veya babadan alınıp diğer tarafa teslim işleminin çocuğun ve borçlu kişinin bulunduğu yerde gerçekleşmesi gerekir. O halde çocuğun diğer tarafla olan ilişkisini sağlamak için icra dairesine getirilmesi veya alacaklı olan ve talepte bulunan tarafın ikametgahında teslim edilmesi düşünülemez. Zira aksi düşünce tarzı çocuğun yararına ve her şeyden evvel korunması gereken sağlık durumuna da uygun düşmeyecektir. O halde istek sahibi ana veya baba çocuğun bulunduğu yere gitmek ve oradan çocuğu teslim almak ve yine aynı şekilde ve yerde teslim etmek yükümlülüğü altındadır. Hal böyIe olunca istek sahibi çocuğu teslim almak ve teslim etmek için yaptığı giderleri de üstlenmek zorundadır ve diğer taraftan isteyemez. Meğer ki, teslim işlemine diğer tarafın yani çocuğu elinde bulunduran ana veya babanın engel olduğu iddia ve ispat edilmiş olsun.Yukarıda işaret edildiği gibi olayda çocuğun annesi tarafından bir engelleme yapılmamıştır. Borçlu ana çocuğun teslimi için alacaklı babanın yaptığı giderleri bu durumda yüklenmek zorunda değildir. Bu yön gözetilmeden, davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ;Temyiz edilen hükmün,yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.